8
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1251
Okunma
surların ardından gelen o derin uğultular hazırladı bizi savaşa
kılıçları bileyip
yemin ettik
hiçbir savaş kazanılmazdı tek başına
A dan N ye değin pek çok planımız vardı
nasılsa sarhoş olacağımız bir savaşın andını içmek gibiydi inancımız
lakinn
surların ardında sandığımız düşmanın
derinden gelen uğultusundan
sayı ve yön yanılgısına kapıldık
ve lanet olsun ki çoook çok yanıldık
..
bak Rüveyda
burası mühim işte
iyi dinle..
bir elin nesi varsa
iki elin elinden gelen tek şey
sesidir unutma..
iki kişilik kurduğumuz tekil ordularla
sayıca çok fazla olan ama inancımızın karesiyle çarpınca çoğalan
nasılsa galip gelinecek savaşın erkenci sarhoşlarıydık biz
ta ki o surları aşıp
çıktığımız meydanda
sallarken kılıçları
sağa sola
düşman aradık
durduk
aradık durduk
bulamadık
baktık ki kimse yok bizden başka
kılıcımız keskin
niyetler bilenmiş savaşa ya nasılsa
döndük biz bize
ha işte..
sirke keskin olunca
küpü neylesin hesabı,, anla işte Rüveyda
ama bak asıl mesele burada
püfff olmadan önce
noktasını dinle.. sıkılma
bu
arada
sana onun kahvesinden vereyim
de
gel kendine
bunu ondan bilirim.. neyse işte
bir savaşı
hakkını verip savaşmadan yenmek ya da yenilmek
Sarıkamış etkisi bırakıyor
taraflar üstünde
yoksa her savaşan yenmeyi ya da yenilmeyi göze alarak çıkar cepheye
düşünsene Rüveyda
anlatacak hikayesi olmayan bir kalem
neylesin kitabı
..
kahveyi beğendin umarım
O da çok severdi
..
O demişken
herkes Zeynep olamıyor
benziyor sadece
ama herkes O na dönüşüyor zamanla
tuhaf bir aşk kabı gibi düşün bunu
hangi kalbi atsam içine
şeklini veriyor
ya da alıyor bir şekilde
..
savaş demiştik
uğultusundan pay biçtiğimiz düşman ordusu
ve A dan N ye değin giz planları
öyle ya ciddi işler bunlar
ve her detayın hayati önemi var
niyet boşa düşmesin diye
dönerken kendimize
kendi kendine edip
bulup kendimizi
getiremedik kendimize
ve o uğultu dediğimiz şey
surlardan yansıyan kendi sesimizmiş
yoksa fillerle falan savaşmadık
pirelermiş bizi pirelendiren
huyu suyundan daha büyükmüş meğer
akşama gün batarken..