1
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1605
Okunma

hiç unutmam
kırılgan düşlerimin öfke saatlerini topluyordum penceremden
mevsimi de kapısı kadar aralıktı gecenin
bekledim gelmedin
gelmelerini bekledim
gelmedin
sancılandı yüreğim
ve sen yine cinnetimde doğan bilmem kaçıncı şiir oldun
fesleğen gözlerinde kaybolan
hiçbir şiirim zaten gün yüzü göremedi
bakışlarının yivinde mermiydi hep aşk
ölüm kadar sessiz
sessizlik kadar bizdi darağacımdaki tenhalar
sorguya,
otopsiye hiç gerek yok
mahalli de faili de bellidir gün yoksunu cesetlerimin
oysa
güneşe sözüm vardı
senden,
ışığından,
sıcağından,
korundan,
yangınından,
saçlarının başağından bir tutam şafak doğuracaktı gece
gelsen
nefesinle sarılıp,
dudaklarınla gölgelesen ısırgan tenimi
güneşinle sıvasan titremelerimi
yıkasan gecenin çamurunu, kirini
akşamdan kalma adı sen olan yıldızlarımı
toplasan sarhoşluğumun kıyısından olmaz mı
dağlarımda yankı
yankılarımda bir uçurum çiçeği kadar yalnızım şimdi
varlığın eksildikçe
yokluğunda çoğalıyorum
çöz gözlerimi şimdi senden
ya da içinde güneş olan bir cümle kur bize, bizden
üşüyorum…
ilhanaşıcıtemmuzikibinonyedi
5.0
100% (12)