2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
889
Okunma
Senin en olmadık zamanlardaki
B/akışların
Güvercinleri uçuruyor göğe
Bir sarmaşık sarılıyor duvara
Susuyor bütün kuşlar
Bu kadar yükü taşıyamam ki Gülfem.
Etimde ne işi var tırnaklarının
Kızıl bir nehir akıyor şakaklarımdan
D/oluyorum
Çıranın kokusu yaktı genzimi
Nefes alamam ki Gülfem.
Eksiltili cümleler
Anlamıyorsun değil mi Gülfem?
Yeni şarkıları sevemedim
Şiirlere sinen kokuna hasretim
Senden mülhemdi mısraları
İmbatlarda saklı ıhlamurları
Koklar, koklar doyamam ki Gülfem
Yokluğun öç biriktirdi içimde
Kirpiklerin bu yüzden büyük
Gamzelerin bu kadar derin
Saçların dağınık
Tel tel ayırır sayamam ki Gülfem
Bayram harçlığını kaybetmiş çocuk büyüdü içimde
Bu yüzden varlık güldürmedi
“Neden özel gecemiz olmadı
Bizim şarkımız bile kamu malı”
Olsun, imece tutkulara uzak düşlerimiz
Benzer türkülerin nakaratları güne düşen
Sesim çok kötü söyleyemem ki Gülfem.
İşçi şehirlerinin gecekondu mahalleri
Hasreti, öfkesi, aşkı gizli hayalleri
Daima yoksulluk akar.
İşte tam burada yoğruldu siyahtır ikbalim
Şafak vakti fark etmez ayıramam ki Gülfem
İçimde büyüttüğüm yalazı durmadan üflüyorum
Bu yüzden sitemin yakmadı Gülfem.
En olmadık zamanda susuşun var ya
Kıyılarda deniz okyanusa çekilir.
Balıklar karaya vurur.
Leylekler yuvalarında ölür.
Şehrin bütün ışıkları söner.
Eşkıyalar mahallere iner.
İçimde büyüttüğüm yalnızlıkları dağıttım.
Cümle cümle toplayamam ki Gülfem.
SİNAN YILMAZ
5.0
100% (5)