1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1496
Okunma
değişmemi bekliyor gibisin
bir rüzgar
başka ne işe yarar değil mi..
saçlarına sürt beni,
yanaklarına
sonra şakaklarına ki
tut elimi
ve çıkar kuytularımdan
kuyularımdan..
ve dokun...
tabiri yapılmamış
hiç bir rüya
kalmasın kelimelerinde
al beni,
tut elimi ve saçmala
neden sevdiğini anlat mısra mısra
susa(ya)rak sev beni
kırılmadan sesin
buğulanmadan nefesin
kalakaldığın yerde
gitmeden daha uzağına
bulaşmışken köklerine
bir düşün yaşama bulaştığı
şehrin hücrelerine kadar dayandığı
bu yerde..
çürümeden dalların
ve DÜŞünmeden yaprağı
önce sen gel bana
sadece bana…
sonra ben seni öpeyim
küstürmeden
ve kaçmanı sağlamadan
bir daha ki
bazı ayrıntıları hatırlıyorum
çokça özür
sayıklıyorum kelimeleri yeniden..
ve ses/in
dönüp duruyor yüreğimde...
büyük bir şehir
otobüs terminali
gözleri ela,
eteği savrulan bir kadın ki
kimseyi sevemezsin sen,
senin gücün kedilere yeter
(hatırladın mı)
sustum bende..
kırıp yanağımı
derin bir çukur kazdım..
ne cehennemin dibi
ne de kökün zıkkımı
lüt gölü belki de
dünyanın en karanlık çukuru…
saklandın
bulamadım seni..
birileri yazmak ister
adını parklara
ağaçlara
sıralarına okulun ki
duvara kazır birileri bastırarak..
ve oyar birileri ağaç gövdesini
yararak...
sen bu yüzden
dokunmuş olmalısın tenime,
kürek kemiklerime,
sırtıma ve saçlarıma..
sonra dönüp kendine
gidiyorsun işte..
kendini yazıp,
k-aralayıp kendini
gidiyorsun...
ölüm dedin değil mi..
yanlış mı hatırlıyorum
ne çıkacağını bilmeden
ve önünü görmeden üstelik
küçüğüm/
büyümek vaz geçiştir
tüm inanmışlıklarından
kendinden başlayarak önce ki
yasını tutmak istemiyorum
kesmeden sakalımı,
kaşıntısına inat diplerinde
ARınmak belki senden
seslerinden..
sahi/
sen kime
ve neden benzemek istedin..
daha güçlümü olacaktın
ve sesini açacak mıydı
yüreğinde senden büyük bir gölgeyle
uyanırken sabahlara..
unut/ma
gülüm
-se
-mek
avuç içlerini
yastık altlarına sokabilmektir
unut/ma
hile yaparak sevilmez
tümseği aynaların…
(...)