Bindirdim aklımı hayal atına
Gönderdim semanın sonsuz katına
Tanıklık ettirdim kul heyhatına
Nedamet duygusun tattığı anda.

Seyrettim âlemi muhayyileden
Aklımı şaşırdım türlü çileden
Birini kaydettim bin bir hileden
Sütçünün süte su kattığı anda.

Kısıldı gözlerim bakarken öyle
Kıvrıldı kaşlarım yay misal böyle
Yaşadığım ânı kalem sen söyle
Zalimler mazluma çattığı anda.

Hayret mi, hiddet mi beni del’ eden
Tavrıdır nihayet kulu kül eden
Erbab-ı gönüldür arzı gül eden
Sabrın zehirini yuttuğu anda.

İnsanlar bir birin hatrın saymıyor
Bir işe kalkışan ondan caymıyor
Uyaran olsa da asla aymıyor
Bir dostun dostunu sattığı anda.

Kelâmın tamamı deliye denir
Saf aklı yormaya saflar üşenir
Gönül sultanları sabrı kuşanır
Cehalet cepheyi tuttuğu anda.

Bir ağaç dibinde sürü eğleşir
Karabaş kenarda şişer, beyleşir
Gölgede yer tutan makam paylaşır
Ekabir gafletle yattığı anda.

Ketum ol Muhacir söz fâş eyleme
Beri gel, az eğleş; telâş eyleme
Gölgesiz aklını salaş eyleme
İş düşer paylaşım bittiği anda.

-muhacir bozkurt-
Mustafa KÜTÜKCÜ
13.07.2017 – DENİZLİ.