Üç vakte fal baktırsan üç büyücüye birden
Üç hocaya danışsan rüyalardan tabirden
Mem-u Zin’i dinlesen yattıkları kabirden
Aşktan darbe yiyenin kabuk tutmaz yarası
Her seven hicran tadar mutlak gelir sırası

Rüyalar aleminde hayta hayta gezin dur
Rana ırmaklar geçip irin dağlarda in dur
Yâr uğruna dert çekip şol cennetlerde sin dur
Düşersin hoş hallere divane aşık gibi
Sallanırsın rulmanda kıymetsiz beşik gibi

Yâre kavuşmayanın bilki kanarmış döşü
Mevzu sevdaysa eğer fark etmez erkek dişi
Yürek yangını hakkın kula takdiri işi
Kavrulursun geceden ta sabahlara kadar
Onsuzluk sana bin dert üstüne yağan keder

Varmı kahır çekmeyen varmıdır diz çökmeyen
Kapanıp tenhalara göz yaşları dökmeyen
Bir eda naz uğruna tabuları yıkmayan
Kimi çekiçle delip yol eyledi dağları
Bülbül geçti yurdunda viran etti bağları

Gördüm zulüm suyundan kana kana içeni
Fenalaşıp bayılıp kendisinden geçeni
Bir parça vuslat için sinde yara açanı
Avunma suyu ile dönmüyor sevda çarkı
Sinmekle tıkanmıyor kanayan özlem arkı

Mehmet Kılıçel