Bu kalkış neyin atlısı

Bugün iki arada bir derede gezip durdu gönlüm
Bir fark göremedim serçelerimin yuvalarında
özgür bıraktım kanatlarında yüklü bulutları
Yaylaların şirin sularında buluşacaklar

iki bahar arasında nice mevsimler saklı
Köpürmüş hasret kabarmış sel gibi
Dökülüyor özlem özlem obalarıma
şafak vakti ellerimde gölgeler hayalet gibi
Efkar mı hırs mı inat mı yüreğimden at mı

Yine şahlandın göğe doğru kalbim
Kuşlarının kanatlarında cici cici mektuplar
Arşınlıyor adresleri bulut bulut
Son yağmurlarında yıkanarak mevsimin
Gül kokulu rayihalardan bir kaç demet 
Gidiyor elini benden çekerek
Nede çok alışıktım sana nede çok barışıktılar

Ey mavera yolculuğumun rahmeti azatlısı
Sen günahlarımın vebalinin af dayanağı
Ey biçare gönlümün uzak duran azapçısı
Gözleri renkli gülüşü hüzünlü martısı
Bu gidiş ne yana bu kalkış neyin atlısı

Ah ram ile izanıma düşen yolun yolcusu
Aşk denen bir serap ile sevda yortusu
Bugün meylim meyline döndü dönüyoruz bak
Giden gidiyor gelen başka yolun yolcusu
Bırak dağın yamacında nevruzları özgür bırak

Koca gövdende taze filizlenen fidanları
Kaç ay geçecek ömürden kaç gül ile barışık
Anma dilimdeki yeisli kelime  karışıklıklarını
Koyu mavi ile kop koyu griler beyaza karışık
Ovada bıraktığım atlar boyladı çoktan ormanları

Gel bir dahaki mevsimde baharlarda bize
Misafirken evime can evimden can evine
Gel bozduğumuz ezberlerimize bize bize
Göndere çekelim mahyalar can evine
Erelim bir yudum suda aşk ile size bize
Aşk ile aşk ile huzur huzur bize size

24-06-2017
Hayrettin ŞAHİN