Çift haneli rakamlara henüz ulaşmış vakitlerindeyim.
Ruhum engin, hisler derbeder...
Mahzun küçüklüğümden lekeli masum bir sırıtmak kaldı geriye.
Elim dumanda sigara tekler, gelecek vahim!
Karanlığın gölgeliğine nefes almak için sığınmak mecburiyetindeyim...
Ayaklar yalanda olsa yarının çimenli yolundan geçmeyi bekler.
Kekik kokularına sarılmak ister miğdem kudururken öğürmekten!
Ve bıktı organlar hergeçen gün ölmekten!

Kötürüm haberleri kulaklarımdayken gözler...
Kaptanı derya yaşlarıma kan kan ardı kirpik körükler.
Duyguları saklı ceylan yuvası memleketin körkütüklüğünde,
Ümit yitikliğinin eşiğindeyim!

Kılıç yuvası burası biliyorsunuz!
Dili kılıç, ilmi kılıç, gönül kılıç yarası.
Düzensizlik cehenneminde düzenli çalışan saatlerin esaretindeyim!
Mükemmelliyetçileğe koşan mutant beyin,
Tüysüzleştikçe demirleşen mikrosunda bilimin,
Ateşe boylamasına kalmış pamukluğunda kelebekliğin!

Hayallerimin mahvolmuşluğundayım!
Doya doya korku çemberi çeviren anılarında ürkekliğin...
Kendi yarattığımız veliahtı deviren sansasyoniterliğin içinde,
Ahtan vahtan kederin kapanına kısılmış vaziyetteyim.

Benden bedenlerin iğrençligini gözlemeye,
Kabrini özlemeye mi geldim sahiden?
Daralmış dünyanın günlerine,
Kısılmış özgürlüğün ufukteliğine...
Esrarlı hikayenin güzelliğine kalamam ben!
İstemesemde ansızın
Kaybolmayı seçsede seccadesiz başım
Neye aşık olmayı bilmese de yürek
Utanmayı biliyor ya utansın
Var olmayı unutmadan yok olmayı isteyemem
Nefret dolanırken gerçek kapanının etrafına,
Bir örümcek olup ağ kuramam ben!

İmkansız amaçlarıma bir tövbe...
Her yeni nesil, nesil nesil ölmekte!