0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
557
Okunma

Hayat...
Sana yalan söylemedi
Yalan söyleyenler avunmayı seçti
Yalan zaten
bizzat zaafın adresiydi
İlim ve irfandan uzak olan
her kimse için hevesti
Sen tabi
olduğun, inandırıldığın
zannın içindesin
Ufku ve aydınlığa hasret
olan nefessin
Çaresizlik
içinde demek ki
kaderim böyleymiş diye
Umutlarını, hülyalarını henüz
masumken öldürürsün
Senin için hayat
ve şartlandırıldığın yaşamak
Başkalarının, en yakınlarının zaaf
ve yanlışlarına kurban olmandır
Gün
yüzüne hasret,
acziyete rağbet, şirke icabet
Yalnızlığın her halinde
suskun arzuların kederinde beklersin
Acaba...
Nasıl ihmal ettim
Yıllara sari insanın haline
Nakşeden izleri fark edemedim
Sadece bakan, duyan biri miydim
Görmeyi, işitmeyi
niçin böyle ihmal ettim
Okuduğum nesirler,
makaleler adına nasıl bir
Bilincin, dikkatin, rikkatin eşiğinde
Daha nasıl tekamül ederdim
Okuduğun
ne kadar edebi, felsefi,
tarihi kitaplar varsa kütüphanemde
hayli zaman beklettim ve sonra
ihtiyaç sahiplerine gönderdim
Zaten
maksat o eserin
insanlara ulaşması ve genel
olarak ibret ve tecrübelerden
yararlanmasıydı, böyle istedim
Fakat
gördüm ve şahit oldum ki
gezdiğim ve temaşa ettiğim
her suret ve siretin yıllara sari
tecrübesini üzerinde taşıyan insanların melallerini okumak, anlamak,
daha ibret almak asıl olandı, okudukça
çok etkilenmiştim
Sen...
Her zaman
Böyle içten ve samimi
Sevinç ve neşe içinde umut ol
Zaman zaman
Karşına çıkacaktır dikenli
Çile ve cefalı, sabır isteyen yol
Korkma,
endişeye kapılma
Asla kendine olan güveni
zafiyet uğratma
Aklın ve iradenle
verdiğin her karar
Bedeline razı olacağın
taktir hakkındır unutma
Bizzat
irade kullanmadığın
bela çıkarsa karşına
Ve bunu yaşamak mecburiyetinde
olursan tasalanma
Sen sakın bir başkası olma,
yaratan haktan uzaklaşma
Mukadderat senin elinde olmayınca,
hamt et seni yaratana
Mustafa Cilasun