Ey derdimin dermânı ,dermân ol meh-vâr’a su
Esirgeme nazârı kerem et efkâra su

Yokluğunun alevi târumâr eder beni
Buyur gönül köşküme sultan ol damara su

Öyle şefkâtlisin ki ayak sesin duyulmaz
Sırrımı faş etmezsin elbette ağyâra su

Gülzârın her zerresi gelişinle canlanır
Güller semâha durur seninle rüzgâra su

Cemalinin izzeti benzemez hiçbir şeye
Varlığın renk veriyor cihanda esrâra su

Perçemin varlığımın yegâne tebessümü
Leblerini dokundur sinesi bimâra su

Ey gönül sudan başka sevgili mi istersin
Bakışları benziyor Leyla’da işmara su

Kays iken Mecnun olan aşığın aslı benim
Arkanı dönme sakın sararmış ruhsâra su

Hacer İsmail için ricacı oldu sana
Zemzemin hayat verdi kurumuş civara su

Gelişin ceylan gibi nazlı cânâna benzer
Taç mahâl mi bir eşin irşâdsın enfâra su

Nazârın efsûn gibi herc-ü merc eder aşkı
Çeşm-i giryân hasretin çoban ve hünkâra su

Bağbanın kibri boşa rayihâ mı değerdi
Eğer selam vermesen her sabah gülzâra su

Belli aşkın peşinden deli dolu çağlarsın
Yoksa çağırmıyor mu vuslatta iftara su

Perçeminden tutarak yolundan alsam gerek
Benden önce varmak mı maksadın dil-dâra su

Hem yârsın hem yarasın kadim vefalı dostum
Üzerimi sen kapat düşersem mezara su

Gül senin kereminle bülbüle kibirlenir
Mahcupsun Kerbela’da Ahmed-i Muhtar’a su

Ol bülbül ta ezelden söz almadı mı senden
Yoksa niçin yaş döksün diken ve gül-nâra su

Cihanın efendisi menzilinde rehberin
Saf hâlinin ikrârı benzer o didâra su

Zemzem olur akarsın sinelerden içeri
Firavun’a yol vermez alırsın ambara su

Doğ emriyle doğarsın nübüvvete nişansın
Binlerce kasideni yazıyor şüerâ su

Gâhî bulut olursun kervanı perdeleyen
Gâhî mucizesisin Habib’in ensâra su

O gevher-i yekpâre güllerin efendisi
Ne derse o olursun şahitsin endâra su

O eşsiz sevgilinin kapısında hadimsin
Eşiğinde kalınca varırsın huzura su

Kim bilir kaç asırdır bu aşktan lebâlebsin
Benden de selam götür âleme serdara su

Sakiler yudum yudum aşığına lutfeder
Sofiler Hayy der iken benzersin isfâr’a su

Bahtiyârsın gözlerin gördü o gül cemâli
Kıskanırım gözünü değdi ya o nûra su

Ey perverim güneşim ışığına muhtacım
Kurumuş dudağımda can olsun ikrâra su

Cehennem ateşine imanımı damla yap
Kucağında al götür sancakta ahdara su

Günde beş kez davetin aşığına ikrâmdır
Fecre dek yoldaşısın secdeli bidâra su

Mahşer günü gözlerin sadıklara şifâdır
Belâ dersin o günde verilen karara su

Aşk içinde aşkın var gidersin döne döne
Bilirim son menzilin vuslatın Settar’a su

Fuzuli’de izzetsin Makberî’de çâre su
Her damlanın bir eşi benziyor nakkar’a su

____________Makberî
______________________________________

Muhtar= Hz peygamberin adı
Enfar= cemaatler-halk
İsfar=sabah namazının ortalık aydınlanınca kılınması
Meh-vâr= ay gibi güzel
Nakkar= taş oyma sanatkarı
Ruhsar= yanak çehre
Ahdar= yemyeşil
Endar =baştan geçen olay vakıa
dil-dâr = sevgili
Settar = Esma-ül hüsnâ
Bimâr= hasta
Bidâr = uyku tutmayan, uykusuz
lebâleb= ağzına kadar dolu
___________________________________________________________
İslam aleminin kandili mübarek olsun