Tanrı hangi ara düşer dara, açar dünya bağrına bir yara…
Tanrı ne zaman bir derman arar, dünyanın bağrını yarar…
her insan bir yaradır dünyaya atılmış
Kendime iliştirdiğim betimlemeler, bu aralar nedense daha çok tanrıya yük bindirdiğim anlamlardan alıyor menşesini.
Mesela elinde hep bir falçata ile gezen bir tanrıyı düşünün.
Falçata dedim ya, aklınıza beis düşünceler gelmesin sakın ha,
zira falçata hep bir şiddet aracı değil ki, bazen de bir tedavi aracıdır cerrahın parmaklarında...
İşte tanrının hangi eline hangi falçatayı aldığını bilmekte biraz bizde saklıdır aslında..

Neyse,
Şu Nakşedilen Puslu satırlara bir falçata savuralım da yırtsın sisi, çıksın aydınlık ortaya…

Ben veyahut biz, hep falçatadan menşeisini almış bir yarayız .
Tanrı hangi ara düşer dara, açar dünya bağrına bir yara…
Tanrı ne zaman bir derman arar, dünyanın bağrını yarar…
Her insan bir yaradır dünyaya atılmış.
Nasıl bir yara olduğunu anlamaya yarar yaşamak.
yara vardır mem i zin kılıp aşk yaratır,
yara vardır kavimleri yok edip hastalıklar bırakır,,,

Dünya birazda yara berelerle bezenmiş bir küredir.
Şu aralar 6 milyar yara var diyor ajanslar,
neyle bezediğimizi düşünmek vaktidir küreyi,
Aşkla mı, mikropla mı sarmaladık evreni,


Velhasılı Kelam:
Her doğum, tanrının bir falçata izi işte, kimisi aşk, kimisi mikrop taşır anlamında...