Kömür karası değil ekmek parası
Nerede bu çocuğun biricik babası?
Bilmiyor ki gelmeyecek bir daha atası,
Bu kader mi yoksa tedbirsizliğin sonrası mı?

Nerede kaldı diyor küçüğüm, babam niye gelmedi?
Takdir belgesi aldım, onu göstereceğim diyor abisi
Neden geç kaldı, gözüme uyku girmiyor diyor annesi?
Söyleyin nedir eşimin gelmeme sebebi?

Sabah gönderdim sevdiğimi gülerek
Akşama geç kalma bir sürprizim var diyerek,
Eşimi beklerken bir telefon çaldı… acı acı inleyerek
Dediler ki göçük oldu…. lafları geveleyerek.

Duyduk sonrasında mühendis bile yokmuş
Metan ölçümlerine dikkat edilmiyormuş
Her şey ihmal ediliyormuş
Söyleyin bu ölümler kader mi? Herkes öyle diyormuş.

Kazanç yerimiz mezarımız oldu.
Yetkililer tedbir almadı, bizim sonumuz oldu.
İşini bilmeyen adamlar madenlere yetkili oldu.
Eğitimini vermeden, işçileri madene soktu.
Söyleyin şimdi bu ölümler kader mi? Tedbirsizliğin sonu mu?

Artık bir yanımız hep eksik kalacak.
Çaresiz kaldığımda elimi kim tutacak?
Yıkılan yuvamın sorumlusu kim olacak?
İhmallerin kurbanı hep garibanlar mı olacak?

Alınsa da tedbirler, biliyoruz bitmeyecek ölümler,
Bitmeyecek de en az zararla atlatılacak felaketler,
Başka ülkelerde de oluyor böylesine göçükler,
Neden en çok bizde ağlıyor anneler?

Kara elmasım, geçim kaynağım,
Senin yüzünden artık hep ağlayacağım,
Ben yarime, yavrum babasına, anası evladına doyamadı,
Söyleyin ben bu acıya nasıl dayanacağım?

Böyle gelmiş, böyle gider demeyin.
Gerekli tedbirlerle kazaları önleyin,
Kader değil bu ocakları söndürmeyin,
Maden ölümleri kader mi, tedbirsizlik mi? Siz söyleyin.