1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1023
Okunma
Aşka gönüllü doğan Hüthüt olsa da aşk tuzağına uçar
Kadere razıyım, der
Hüthüt gibi gözün yok ey gönlüm
Kaderine razı ol
Zemheri ayı geldi geçti
Bahar vaktidir,
bülbül figânda
Gül açtı açacak
Gül bir işarete bakar -"kün" -
Bülbülün bin figânından habersiz...
mâşuk
Sevmeyecektin beni
Kendi dünyama kendi hayatıma terk edecektin
Ben mutluydum, karanlık, yalansız o dünyada
Sevgi görmektir diyen sen!
Görüyorum işte, bütün yalanlarıyla sevginin...
Yağmur diye gözyaşıma şemsiye aç şimdi
Ve yık toprağı üzerime bedduası tutmuş gönlünün
Sevmek seni ne zormuş be!
İnkar etmiyorum, sevdim
Seve seve düştüm bu tuzağa
...
...
...
Ben bu dünyaya kör doğdum
Ne de güzeldi karanlık dünyam
Ne renkleri tanıdım yağmurdan sonra
Ne de kırmızıyı bildim aşk dediklerinde
Ne şafağı bilirdim ne de akşamı
Zaman rayında akardım hep toz pembe
...
...
Ne rüzgârına kafa tuttum özlem ateşinin
Ne de bir ahunun ok bakışlarına siper oldum
Ben annemin dokunuşunu bilirdim
gözyaşıma dokunan avuçlarından
Ve babamın dengbej sesinde tanıdım
Hasretin adını
Benim uzağım annemin sesiydi:
"burdayım yavrucuğum"
Ne tebessümün gönlü hoş eden sıcaklığı
Ne de öfkenin simasını bilirdim
Parmak uçlarımda dururdu zaman
Ve ben mana yüklerdim boşlukta duran sözcüklere
5.0
100% (3)