Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Muhabbet fedailiği yapmalısın!
Husumet, kin ve nefreti gönlünden atmalısın!
Ben, gönüllerde taht kurmak istiyorum diyorsan,
Helal süt ile emzirilmişlerle dost olmalısın!

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Asla ve asla işin kolayına kaçmamalısın!
Suyu, buz gibi pınar olup, her daim berrak akmalısın!
Kemliklerin her türlüsünü sevgi ile yakmalı!
Fikri güzel gönlü güzellere celalli ve haşin bakmamalısın.

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Eline geçen paraları, kuruşuna kadar helal etmelisin!
Dostlarına rıza-i Lillah için gidip gelmelisin!
Çatlamış kurumuş topraklarda bile, gül olup bitmeli!
Dostlarının ayıp ve kusurlarını setretmelisin!

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Ay yıldızlı bu bayrağımızı, özgürce dalgalandırmalısın!
Berrak akan suları, ne pahasına olursa olsun bulandırmamalısın!
Bu emanet canın, teninde olduğu müddetçe,
Hiç kimseyi, hiç mi hiç, asla kandırmamalısın!

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Ya göründüğün gibi, ya da olduğun gibi, görünmelisin!
Rahmani, sevgi ve muhabbetlerle, sıkıntılarını gidermelisin!
Körelmişse gönül hançerlerini,
Uhuvvet dolu duygu ve düşüncelerle çok keskin bilemelisin.

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Sen yaşadıkça, içtimai hayatta, her daim örnek olmalısın!
Mazlumların, dul ve yetimlerin yanında, yer almalısın!
Ariflerin meclislerine, her gittiğinde,
Kapı eşiğinde oturmalı, mecbur olmazsan konuşmamalısın.

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Barış ve kardeşliğin, dal budak sarması için, çok çalışmalısın!
Gam ve kasavet,sıkıntı ve kederin her türlüsüne alışmalısın!
Sayılı ömrün günlerini, malayani işlerle geçirmemeli,
Rahmana giden yollarda, heybelerini hayır ve hasenelerle, doldurmalısın!

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
İnsanlık pazarında, içi dolu, sevgi ve muhabbetlerin, tellallığını yapmalısın!
Sadece ve sadece, yerin göğün sahibi olan yüce Allah’a, tapmalısın!
Hangi makamı sana verirlerse versinler,
Mert ve yiğitler gibi her mekanda her zaman doğruları konuşmalısın!

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Şeref abidesi olan atalarımızın, asil kemiklerini, sızlatmamalısın!
Hangi makamda olursan ol, vicdan ve merhametli olmayı unutmamalısın!
Bakmakla yüküm olduklarının karınlarını, kesinlikle ve kesinlikle,
Aclarından, öleceklerini bilsen bile, haram lokmalarla doyurmamalısın!

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Yalnız ve yalnız, doksandokuz esması olan, kainatın sahibine kul olmalısın!
Şerefli ve namuslu insanları, fellik fellik, arayıp bulmalısın!
Kürt,Türk,Çerkez,Laz,Abaza,Arap, ayırımı yapmadan,
Herkesi dostça ve kardeşçe canı gönülden aşk ve şevkle kucaklamalısın.

Ben, bu yalancı, cennet ülkemi, seviyorum diyorsan,
Boğulacak olsan bile, namertlerin köprülerinden, geçmemelisin!
Sinsi ve kurnaz tilkilerin gölgesinde, serinlememelisin!
Büyüklerine saygıda, küçüklerine ise sevgide
Ne olursa olsun, her mekanda ve hiç bir zaman, kusur etmemelisin.
19/ Mart/ 2017