Bugün, ustaların ustası, büyük üstâd merhum Âşık Veysel’in vefatının yıldönümü. Onu rahmetle, şükranla ve saygıyla anıyorum. Nurlar içinde yatsın.

Ona adven ve özellikle de bayan kardeşlerimiz, bacılarımız, ablalarımız, teyzelerimiz, ninelerimiz ve annelerimizin hatırına saygı ve hürmetlerimle
tüm okurlara...

YOKSA..?

Bülbülden mi desem bu şakıyışa
Kız senin şu dilin bal mıdır yoksa?
Çehreni benzettim nûrdan nakışa
Yüzündeki benler gül müdür yoksa?

Zannetim gözlerin yakut taşından
Ok saldın kalbime çekik kaşından
Alırsın aklımı dertli başımdan
Gördüğüm serap mı çöl müdür yoksa?

Meleklerden vermiş Mevlâm huyunu
Hûrilerden etmiş âsil soyunu
Selviden bahşetmiş nârin boyunu
Endâmın cennetten dal mıdır yoksa?

Sîmân rakip iken ondörtte aya
Yüz‘vermem gelincik lale goncaya
Dün diriydim bugün düştüm sancıya
Aşıklık bendeki hal midir yoksa?

Canına katarım iste canımı
Ölürsem suyum et amber terini
Söyle çözemedim sevdâ yönünü
Kederli’ye çıkan yol mudur yoksa?

(Kederli Ozan /Almanya, 21.03.2009)