0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
808
Okunma

O...
Bir başka insandı
Hak rızasına nail olmak için yaşardı
Her bakımdan münevver bir kul olmanın şiarındaydı
Vakarı haktı, tevazu inisiyatifi mutlaktı, edep ve ahlakı şart olandı
Binlerce talebe, hafız yetiştirerek gönüllere nakşeden bir iz bırakmayı başardı
Kitabullahtan okuduğu süreleri bizzat yaşayarak okuyan, anlatan, yüreklere tesiri mutlak olan kurra hafızdı
Yakın tarihimiz bakımından her zaman yad edilen, asla hakkı teslim edilmeyecek kadar değerli cefakar, fedakar bir ihlastı
Abdurrahman Gürses hoca 1934 yılında Hendekten İstanbul’a gelen, Beyazıt camisinde imamlık yapan ve emekli olsukduktan sonra haseki eğitim merkezinde muallimlik yapan, 93 yıllık ömrünün 83 yılını Kuran ve "Aşere Takrip Tayyibe" dersleri veren, 1999 vefat eden bir hicrandı
Onu...
Harcamışlardı
Hiç acımadan soymuşlardı
Aklı, vicdanı, insanlığı bir kenara koymuşlardı
Aç kalmış bir canavar gibi masum bedene saldırmışlardı
Hak, hukuk, adalet nerede kalmıştı, bir arzunun, hevesin cehaleti onu yapa yalnız bırakmıştı
Ne kadar acı, sızı varsa ruhunda duymalıydı, artık canavarların ellerinden bir şekilde kurtulmalıydı
Yoksa daha kötü şartlar onu bulacaktı, masumiyetinden geriye ne kalmışsa çaresiz bilinçaltında yaşatacaktı
İçimde...
Yaşıyorlar sessizce
Hallerine muti olan derinlikte
Ne vakit yad etsem hüzünlenirim kendi kendime
Onlara uzaktan nazar ettikçe, cefa, çile sevda olur dirliklerin de
Her seher vakti ayaktadır, alıp götüren zamana kafa tutmaktadır edep ve nezaket içinde
Yaşlanmak değildir, tenin, takatin, gözlerin, cazibenin canlılığı gidince, erdem ve ihlas bilincin rahlesinde
Mustafa Cilasun