İki yüzlü zaman bir aşifte gibi salınıyorsun ömrümden
Bileklerinden kestiğimde seni bilemedim
Bilmeliydim böyle yavaş yavaş öleceğini

Hangi yüzünü silsem bin kere yaşlanıyorsun aynamda
Arsız dakikaların sürtünüyor ömrüme iteledikçe
Sen ölürken doğduğum günden beri
Ben acıdıkça büyüyorum suyumun aksinde

Unutulmuş gözlerimden sana aşklar büyüttüm
Yağmur kokusunda demleyip gözyaşımı
Zamanın toprağından devşirdim çizgilerimi

Ne vakittir boğuyorum saniyeleri
Sen an’ı’ları donduruyor tek anı….
Bakir hayallerimdesin tüm orospuluğuna rağmen zamanın
Tik tak tik tak …
Her şeyin ederi süreler ..
Peşin çalışır, ücretince yaş’lanır’sın…

Her yeni günle yıkanıp arınır tozlarından
Kaçırdığın yada unuttuğun ne varsa suyuna katar
Küflenirken umutların tek tek
Raks eder neşeyle rakkase zaman ..

Kaç repliktir dilimdesin, zaman en sadık katilimsin.
Kaç elem eskittik kasıklarında
Bir adamı sevmek kadar sus dedim
Çığlık çığlığa saniyelerdin geveze zaman .

Şimdi onca kederin aklıma üşüşmesi an diliminde
Korkutacak mı sanıyorsun ?
Ben öleli çok oldu bilmiyorsun.
Aslında ben senden çalıyorum zaman
Farkında değilsin .

Dedim ki bir adamı sevecek kadar sus sadece
Yine de boş ver…..!
Kanıyorsun bileklerinden her saniye
Bilsen ki ne çok istiyorum an be an
Anların bitmesini….

Senin bilmediğin ..
Zaten benden vazgeçtiğimdi …




DENİZ...