sendin , o süzgün bakışlarla yüreğimi yakan
yazdım, kalbimin her köşesine kazıyarak ismini
sendin, gözlerimin önünde bir şimşek gibi çakan
unutmadım, acı bir hatıra gibi bırakıp gittiğin resmini
.....
her hatıran ki; saklı yüreğimde, bana ait e-posta
sevginden şüphem yoktu, kuşkum yok bu hususta
sen ki, kalem gibi duruşunla zarif bakışın bir cila
sen ki, benim kahramanım, söz güzelim büyük usta
…..
sen, bir anlam yükleyerek, yeşertmiştin ömrümü
yormak istemiyorum, senin hüzün yüklü gönlünü
ben sana hep diken oldum, ve hep çizdim kalbini
ama sen, hep mütevazisin bana, uzattın sabır gülünü
…..
hep gözümün önündesin, gitmiyor ki hayalin
şimdi benden çok uzaklarda gül yüzlü cemalin
hatırladığım her anın, her katredir gözlerime
alevli harflerden mürekkep, yazdım seni gönlüme
…..
unutmadım bir resme sığınmak, kaçmaktı kendinden
demek ki; basit bir yoldu senin ki, bir kurtuluş taktiği
lakin, bu kaçış nereye kadar, çok mu bıkmak kendinden
kalbini müsterih eyle sen, nedir alevli gülün çektiği?
…..
süzülür, sevgi pınarından mor alevli damlalar
dile gelir özlemlerim, cümleler dinmez tufan
ey, selam versem alır mısın? ey sen, gül yüzlü yâr
acaba hatıralara hürmet eder mi, mesti nigahban
…..
harfler ağır, kelimeler har, cümleler koşar sevdaya
kalbimizin evi böyle diyor, bu sevda bitmeyen dava
her seferde baktığım resmin ki, gözlerimde bir ayna
benim hep özlemim olacak, hiç gelemedik yan yana
…..
farkına vardım sayende, sevmek ve yaşamanın
ve hayatın resmini çizip, ortak olup bakmanın
ah gözlerinin fevkine vardım ve düştüm çölde yollara
ah ne güzel bir mücadeleydi, gönülde kal ve leylayı ara
…..
daha ne anlatayım ki sana, formata uygun
söyleyeceğim her bir şey, aleyhime delil
nedamet alev almış, söz yangını nefeste
sözcükler tanımlıyor, yorgun yapıldak o seste
…..
ah yüreğimden yüreğine akan, sevda yüklü kervanlar
seni üzmemek için, yürekten gösterdiğim tüm çabalar
kırk yıllık tanış bendeki ve seninle yüklendiğim hatıralar
ama, sevdam üzgün sılasın da, hem sükûtta ve isyankâr
…..
yusuf erdoğan