Dinmesin gözyaşın sele dönsün de
Yanmasın ışığın birden sönsün de
Utancından başın kalsın göğsün de
Baharı sezip te güleceğin an

Dillerden düşmesin derdin destanın
Kışlardan çıkmasın bağın bostanın
Aklardan karaya dönsün her anın
Baharı sezip te güleceğin an

Yüreğine vursun özlemin hası
Boşalmak bilmesin çilenin tası
Bir ise bin olsun başının yası
Baharı sezip te güleceğin an

Kaderin şansını kil ile karsın
Nifak tohumları içini sarsın
Bütün kör bıçaklar bağrını yarsın
Baharı sezip te güleceğin an

Sarayda şatoda değil halıya
Attığın adımlar çarpsın çalıya
Öyle yerde kal ki çıkma salıya
Baharı sezip te güleceğin an

Tüccardan tüccara mal diye veril
Eşikten eşiğe yerlere seril
Bir cellat eliyle çarmıha geril
Baharı sezip te güleceğin an

Yakını ırak et o kadar dal ki
Gelen giden gülsün o halde kal ki
Çiçeklerden utan öyle hal al ki
Baharı sezip te güleceğin an

Zalimler yurdunu yuvanı yıksın
Gözlerin önünü görmekten bıksın
Figanın feryadın ayyuka çıksın
Baharı sezip te güleceğin an

Direncin tükensin sorgu sualden
Kısmetin kapansın her iyi halden
Ümitlerin bitsin erkten ikbalden
Baharı sezip te güleceğin an

İşe yaramasın hinni hacetin
Ayrılık yaşasın tırnağın etin
Yerle yeksan olsun aidiyetin
Baharı sezip te güleceğin an


Murat Demir