4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2699
Okunma

Say ki,
Şiirin kalemi senin yüreğin,
Mürekkebi, pıhtıya kalmış kandamlası,
İsyan deminde hüzün olsun...
Say ki,
Mesafesi bilinmeyen uzaklıklar da
Birbirini tanımayan onca ruhu,
Aynı kara büyünün umacısı zindanlarda boğsun...
Say ki,
Çığlıklara dönüşen, isyan fısıltılı O ruhların birisi de, seninki olsun...
Umacı kim, diğerleri kim,
Fark eder mi?
Düşün ki,
Birisi, Sevgileri ihanete bulamış,
Yalan silahının namlusuna, fişek gibi sürmüş,
Kurbanın yüzüne dahi bakamadan,
Alnından değil, tetiği sırtından düşürmüş;
Öyle ki,
İnsanlık cellât, ihanet ruhların darağacı olmuş,
Sevgiler Kahpece infaz edilirken, katili Fark eder mi?
Ha sen, ya da ben...
Hüznü, kaybolan umutların göğüne yazmışız,
Fark eder mi?
Yağmur gözlerden, kan damladıkça yüreğe
Cehennem, alevleri ile çember sardıkça ruhu
Say ki,
Umut cennet, mutluluk cennetin rüyası olsun,
Neye yarar ki?
Aşklar mı?
Say ki, İntiharda bir kısmı,
Kalanı da nasıl aşksa pazarlarda
Yürekler yılmış, İnançlar yıkılmış,
Say ki Aşk varmış,
Say ki yokmuş,
Yaşandığı an kadarmış veya hepten yalanmış
Fark eder mi?
Şiir, ha senin ha diğerinin,
Ne fark eder ki?
İnsanın başı yüreği ile göğe ermiş de
Uğrunda ölünesi, uğrunda yaşanası,
Bir aşkın muhteşem finali,
Sanki mutlu sonu, vuslatı mı yazılmış?
Ha sana, ha bir başkasına,
Sevgi dolu bir yüreğe zulmedilirken bile
Yine de son bir nefes, yüreğin son kanat çırpışı gibi
Hâlâ dağ yürekler var ve oralarda yaşıyorsa eğer,
Yaşatılan İnsan aşkına, selam olsun.
Say...
Ya da Boş Ver İstersen...
FARK EDER Mİ?
Zeki YÜNCÜOĞLU
18 IV 08 / 21 IV 08
İskenderun