Sen efsunlu gülüşlerle, yakıyorken için, için
Hülyalara dalıyorum, söyler misin, gülüm niçin
Diyorum ki size dostlar, bu sevdaya ömür biçin
Sevda denen bu iksirin, ılık ılık akışları
Nere baksam karşımdadır, ah o yârin bakışları

Savrulan şu saçlarını, okşuyorken akşam yeli
Kızar mıyım sana gülüm, aşkın ile etsen deli
Sevmez miyim bir kahveyi, sevgi ile sunan eli
Aşk denilen bu ateşin, tatlı yürek yakışları
Nere baksam karşımdadır, ah o yârin bakışları

“Ben de sevdim seni” diyen, özlemişim, dillerini
Kırmızıyla beyaz açan, aşk bağında güllerini
Şiirlerle donatmışım, geçeceğin yollarını
Geliyorsun bana diye, dümdüz ettim yokuşları
Nere baksam karşımdadır, ah o yârin bakışları

Sıcacıktı duyguları, gökçe çiçek kadar narin
Nasıl koşar, görsün beni, siz sevdadan haber verin
Kaybolurum hislerinde, gözlerinde anlam derin
Bir başkaydı o her zaman, saça çiçek takışları
Nere baksam karşımdadır, ah o yârin bakışları

Sen de mevsimler gibiydin, mevsim gibi ayrı güzel
Dudaktaki tebessümün, gülüşlerin sana özel
Bu sevdamız eşsiz gülüm, değmeli hüzün, gazel
Hani biraz kızdırınca, hiddetlenip çıkışları
Nere baksam karşımdadır, ah o yârin bakışları

Kaş göz edip, göz kırparak, sizde keyif nasıl diyor
Edelim mi, sevda üzre, cura, tambur, fasıl diyor
“Özledim yar seni” deyip, kulağıma fısıldıyor
Bitiriyor beni inan, onun bu iç çekişleri
Nere baksam karşımdadır, ah o yârin bakışları

Tanrı dağı gibi kutsal, bilir misin bende bu aşk
Lüzumsuz’un gönlünde de, onun gibi olmalı meşk
Buyur hele ey cananım, hazır bizde o sırça köşk
Nazlanmayı pek seviyor, hani o kaş yıkışları
Nere baksam karşımdadır, ah o yârin bakışları

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ