2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
901
Okunma

Gün ağarıyor
saçlarına kızıl bir gölge değiyor
Teninde unutulmuş bir yakamoz ışığı
Ruhumun ufuk çizgisinde kovalıyordum seni
Uzaklaşıyordun
Ben kıblemi dönüyordum sana
Yirmi dört vakit seni yaşıyordum
Her sabah düşlerimde kanatlanıyordun
Maviye yıkanıyordun, maviye dokunuyordu tenin
Uzadıkça uzuyordun
seni düşlediğim geceler kadar
Çaresizce bekliyordum
Gelmeyecektin
İnancım zift gibi yapışıp kalıyordu zemine
Raylarına bir yenisini eklediğim vagonun ardından koşuyordum
Sahipsiz istasyonlarda rastlıyordum kendime