0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1186
Okunma

yarım bardak çayımdan
içiyorum bir yudum
buz gibi soğumuş,
oysa ben az evvel daha
ocakta taze demleyip,
çay doldurmuştum
bir başka bardağa,
unutmuşum mutfakta
içtiğim son yudum
yanımdaki sehpada
akşamdan, yarım kalan
bir Mecnun gibi dalgın
garip bir hâl aldım
soğukluk ile dilimde
yine bir aşk ikliminde
sıcaklığı duyumsuyorum
dalga dalga gelip geçen
bilerek bilmeyerek
yüreğimi hedef seçen
bakıp kül eden
yakıp gül eden
elâ gözlerinden geçtim
karadeliklerden,
yavaş yavaş soğudum
dirildim küllerimden;
ben bir gül vurgunuyum
çağlayanlarla geçtim
eteklerinde dağların
eriyip taşan
dere tepe vadilerden
kükreyip coşan sevda seli
anaforların en burgununu
böyle böyle unuttum
en sıcak hatıralarımı
esen yelde
savrulan kum tepelendi,
gömüldü anılar
zamanla kendiliğinden
ne sahilde izim
ne dalgalı denizim
berrak, dingin,
kar suyu nehirlerin
en derin, en durgunuyum
sen gül de deli de
ben de
gül/şenimde
şen gül diyeyim
bir daha ak git
damla damla
ılık ılık gözlerimden
kar/beyaz ölüm
kar altında kardelen
her kışın ardından
hep ilkbahar gelen
böyle gelmiş
böyle gider ezelden
yarım kalan aşklardan
ömürboyu uzunçalar
şarkılar çıkar sevgili
ne yapayım;
’baki kalan bu kubbede
hoş bir seda!’ deyip
avutmayıp da kendimi
bir şey söylemek isterim
belki seni bir daha
düşten gayrı yerde
hiç görememek var
şiirime hakkını helâl et;
yoksa çözülmez
boğazımda kördüğüm,
yağmadan gözün ile
gönülden rahmet
...
Sevdim seni dokunmadan
Gül koynuna sokulmadan
Tüm hayâller gerçek m’ola
Esamemiz okunmadan
Ne yalvardım ne yakardım
Oysa hep sana bakardım
Yokluğundan gül çıkardım
Gittin diye yakınmadan
Sen bir güldün tomurcuktun
Çok genç/tin, henüz çocuktun
Ateşli bir yolculuktun
Çık güneşe çekinmeden
Aşk ile ağlayıp yanan
Gönülse g/özden kanayan
Aşkı ateşle sına yan
Cehennemden sakınmadan
Aşk evrenin tüm boşluğu
Başdöndüren sarhoşluğu
Sen de buldum ’O’ hoşluğu
Başkasına bakınmadan
Şarkıları el dinlesin
Gül kokunu yel dinlesin
Adını kimse bilmesin
Dolaş dilde okunmadan
Şaban AKTAŞ
11.01.2017- 16.44