1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1532
Okunma
Vizyona yeni girmiş bir halüsinasyon gördüm
Kumların üzerine sere serpe yatan insanlar vardı
Güneşi bir sedyeye koymuş taşıyorlardı
İnsanlar ölmüştü ama bedenleri sıcaktı henüz
Çok fazla uzaklaşmış olamaz ecelleri
Belki de şuradaki baldıran otlarının arasına saklanmışlardı
Arkalarından ağlayan leylaklar kadar
İç çeken denizler de vardı.
Hastanede yatan koridorlar
Sarılık geçiren gözyaşları
Bir deri bir kemik kalmış ümitler
Yara bere içinde kalmışlardı hepsi
Ölmüşlerdi galiba hep beraber.
Tüm ölümlerin üzerini örtüp
Karda iz bırakmış bir acının peşine düştüm
Sonu uçuruma çıkan bir dehlizin dibine çökmüştü
Kulakları sağır edecek bir uğultu ile inlerken
Ellerinden tuttum.
Rüzgar bir ur gibi suratını keserek okşuyordu
Çok sevmiş olacak ki kirpiklerimden bir dal kopardı
Kandan yapılmış bir postun üzerine oturttu beni
Adımı yazdı ay gibi incelmiş göğün gerdanına
Şefkat dolu bir gözle dönüp baktı yaralarıma
Biliyor musun evlat;
"Yerin altı, üstünden daha hayırlı" dedi
Irmaklar sağır kesildi bir anda
O hantal gövdesi ile çöktü dağlar üzerime
O dağlar ki ne acıları saklamıştı koynunda
Ne kızgın şimşeklerin öfkesini dindirmişti bağrında
Meğer şimdi mumyalanmış korkuları dirilmiş gibi
Göğüs gerdiği tüm acıları çıkardı bağrından
Çırılçıplak anadan üryan acılar
Kurşuna dizilmiş gibi nefes alıp veriyorlar
Öyle yorulmuşlardı ki acı çekmekten
Bahar gelmez artık bu kente diye
Geride kalmış anıları gömmeden
Balkondaki fesleğenlere su vermeden
Bir bir kaçışıp durdular!...
5.0
100% (1)