BOYUN BÜKÜŞLÜ SEVDİĞİM

aaah boyun büküşlü sevdiğim
bil istedim
gittin gideli iç çekişlerimi

bugün de sensiz bir sabaha uyandım
farkı yoktu dünden
olmayacakta farkı yarınlarımın bu günden

bil istedim
bir kere daha boyun büktüm sensizliğe
omuzlarım arasına boynum geçercesine
kıvrılarak yatağımda kokladım yastığını
kim bilir
belki de öksüzlüğümü gölgelemek istedim

aaah boyun büküşlü sevdiğim
bir kere daha sarıldım yastığına
hala duruyordu saçının teli
bir ritüel ki görmeliydin
ibadet eder gibi okşadım
sonra gözlerimde bir perde
önce
karanlık çöktü sandım
sonra kesilir gibi soluğum
yanaklarımda bir yangın
neyse ki yağdı
boşalırcasına acılarımın üstüne

aaah boyun büküşlü sevdiğim
hani bir ahdımız vardı
olur da göremezsek gözlerimizde sabahı
olur da öksüz bırakırsak birbirimizi
yetim kalırsa aşktan yana sol yanımız
her sabah uyandığımızda
dualar edecektik
Rabbim al canımızı
öksüz bırakma birimizden birimizi

yutarak ahdımızı
öksüz bıraktık aşkımızı

şimdi
kim bilir hangi aşka ahraz gönülde avutmasın öksüzlüğünü
hangi çoramış eller okşamakta saçının telini
hangi batıl düşlere kurban sol yanın

merakımı mazur gör
sen de düşlüyor musun hissederek bedenimi
yoksa
yoksa unuttun mu ateşler içinde yanarak sevişmeleri

Efkan ÖTGÜN