23
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
907
Okunma

Kadim Dostum, İhsan Şola, arada bir böyle bana taş atar
Bende cevabını veririm.
KAŞINIYORUM LÜZUMSUZ
Küllükte mi yatıp geldin Lüzumsuz,
Saçlarında iki karış toz gördüm.
Kimin bostanına daldın Lüzumsuz?
Tarlalarda senden kalan iz gördüm.
Bilmiyorum hangi dağı gezersin,
Taşların dibine yatar sızarsın,
Tilkiye tavşana türkü yazarsın,
Elinde bir kolu kırık saz gördüm.
Traş olmadın mı ensen kıllanır?
Neden böyle elin yüzün çillenir?
Diyorlar ki Lüzumsuz çok yellenir,
Sanma kuru fasulyeyi az gördüm.
Mutfağa girmekten bitlenmiş başın,
Kepçeyi yiyince kırılmış dişin,
İyice pişmemiş şu bulgur aş’ın,
İçinde de iki kilo tuz gördüm.
Kılıbıklık damarına işlemiş,
Son haberde yenge seni haşlamış,
ŞOLA sana acımaya başlamış,
Hep karşımda yamuk yumuk poz gördüm.
İhsan ŞOLA
İHSAN ŞOLA’YA CEVABIMIZDIR
Küllükte eşinmem tavuk değilim
Kaşağı demirden gör be İhsanım
Ne karpuz, ne bostan, lavuk değilim
Vallahi gözlerin, kör be İhsanım
Hava kış ya hani, dağ tepe buzlu
Proğram yapıyom, hem sazlı sözlü
Fedaiyle birlik, hem sizli, bizli
Ozana tel ile sor be İhsan’ım
Berberim uzakta, henüz gitmedim
Senin gibi, sabah erken ötmedim
Hele hele bol keseden atmadım
Valla senin işin zor be İhsan’ım
Ne mutfak bilirim, nede başta bit
Benim dişim sağlam, sen kendin avut
Bulgur pilavıyla sen taşı da yut
Haydi bana kazak ör be İhsan’ım
Sen ki kılıbığın, başısın başı
Ne çabuk unuttun yediğin taşı
Sakın ısırma ha, olmadan aşı
Yüzünden akıyor, ter be İhsan’ım
Lüzümsuz diyor ki Ey Şola dinle
Çuvaldızı dürttüm, istersen inle
Niye bana öyle bakarsın kinle
Ara sıra selam ver be İhsan’ım
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (24)