26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1828
Okunma

Bir şarkıyı tutukluyordu gözlerim
Haylaz bir çocuğun denizi taşlamalarında
Sarıdan yeşile
Yeşilden maviye ağır ,ağır bir şarkı ki
Maviden cam göbeği soluyor sonsuz sonra
Denizin dibinde denizden evleri
Bir yosun sürüsü gözleri
Lepiska saçları
Kara derili esmeri
Deniz atına binip,de giderken gözlerim
Yelkenlileri selamlıyor du rüzgar
Yaprak haylaz
Kız haylaz
Neye tutunsam denizin dibinde hatcem
Denizden evler
Neye çığırsam türkü
Sonra kınalar yakıyorum akşama
Duvarlardan inerken gölgem
Doğan bir çığlık oluyor ansızın
Her şeyde bir hayır var diyorum
Oysa namerde seslenmemişim
Peçeye peçeneğe
Buruşuveriyor yüreğim
Sirke satıcısı sesiyle mayhoş
Şarabıma kıvrılıyor kurşun hasret,hasret
Bunlarda geçer bunlarda geçer türküsü
Seyyarın seyyarlığından sağılıyor ulu orta yazıya
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar ağlar ana
Vay diyorm
Vaylar bana
Saçlarına yıldız düşmüş koparma annem
Ve bir ateşe bağlıyor sol yanımı yar
Kırık kırmızı
Dökük sarı
Yer demir
Gök bakır ilkbaharları
Yağmurları sağıyorum sevdam ormanı
Hani o ıslandığımız yıllar
Sessizce geçti yar bahar
Geldi mi yaz
Oysa sevdam diyorum her yanım ayaz
Sevdam çoktan yanıp közü geçmiş külü seçmiş bu yaz
Nasıl da nasırlı elleri yüreğimin
Nasılda hasretti kuza
Dost diyordum
Şaşkın ördek olup tersten dalıyordu gönül suya
Bir Ferhat oluyordum
Bir mecnun
Kayaları deliyordum
Balyozları kafamda kıra ,kıra
Ve sen geliyordun kan beynime tırmanınca
Savur gitsin diyordu felek
Vur yerden yere şu kara bahtını
Anam oluyordu sonra
Bacım
Eşim
Gardaşım hayat
Ne paytonlar süslüyordu gırtlak yokuşumu
Sivriçledikçe,kamçıladıkça aşk sol yanımı
Kirpiklerde bir köy doğuruyordum
Bir kasaba
Hanı iki ucu boklu çomak var ya
Kırıp ortasından nehirler akıtıyorum
Kan damlayan yaralarıma tuz basa,basa
Ve pak bir alın yazım çiziyordum
Yıldızlardan elmas bıçakla
İçmeden sarhoş Ferhat
Berduş şirin geçiyor
Mavi görkemdi dili
İçimden seslensem
Dağlar devrilecekti
Çığ düşecekti
Daha dil bağı kesilmemişti toprak, toprak su sızımı
Titrek yer sarsıntısı incecik zar
Sustu
Sev diyordu
sev
yeşili sev
sarıyı sev, sev de neyi seversen sev gözlerim
seni seçiyordu
sen ki
Yanaklara tuz
Dosta hasret haşlıyordun umutla karışık
Bir devdi bilinmezin gezgini yürek
Sahanlıklarda patlamış ay yüzü
Daha doğmayan gün göldeki ay
Ve bir hasret daha dağ ağlıyordu
Gözlerim ki hala bir şarkıdan diğerine seni bağlıyor
Bir şarkıyı tutukluyordu gözlerim sana
Kurşunu kesmiş tetik sevda bu
kamil söylemez