8
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1031
Okunma

“ darağaçları yargısız infazlara kurulu artık ..”
Yıl iki bin on altı aylardan Aralık
Zaman gece ve zaman sensizlik
Saat sensizliğin kaçı bilmiyorum ama
Beynim cadı kazanı biliyor musun göçmen kızı
Uykularım kuş uykusu sanki
Uykularım yine ayakta , düşlerimse teyakkuz
Bu zifiri karanlıkta ve bu gece yarısı
Bilmiyorum bu sebepsiz sancı da neyin nesi
Ki , yaşanmışlığım satılır haraç-mezat
Sevdalarımsa işporta pazarlarına bırakılır azat
Dedim ya yıl iki bin on altı aylardan Aralık
Duygularım düşüncelerime
Düşüncelerimse hala sevdanla karanlık
Sağa sola dönmek ne kelime
Yatak yine ahtapotun kolları
Yaşanmışlığımsa hala keşkelere prangalı
Ve ne garip değil mi
Ne anlamak seni ne anlatmak,
Nede düne ait pişmanlık ,
Çare değil biliyor musun artık
Çünkü
Darağaçları yargısız infazlara kurulu
Sevdamızsa ayrılık mezarlığında gömülü
Yani anlayacağın göçmen kızı
Hayali cihan değse de onca yaşananların
Resimlerle avunsa da bi-çare gönül
Ve yaksa mazi denen teselli içimizi
Her şey çok geç artık
Ne şiirler ne mektuplar avutmuyor gönül yaramızı
Zira yaşanacaklar yine çaresizliklere
Ömür denen hayatsa zaten ölüme gebe
KAŞİF KANİ ERTÜRK
5.0
100% (11)