Hayalinle kaplanan, hülyalı tepelerde
Aşkımı arıyorum, bulacakmışım gibi
Yosunlaşmış taş olup, gemi çıpalarında
Yeniden sevdalanıp, gülecekmişim gibi

Bulutlarla dolandım, ormanları, çölleri
Suna ve turnalarla, mesken ettim gölleri
Gözyaşımla yıkadım, şu vuslatsız yolları
Bergüzar mendilinle, silecekmişim gibi

Şu mağrur kıvılcımlar, tutuşturur yangını
Her seven yürek ise, bulamıyor dengini
Sadece ben bilirim, yüreğimin cengini
Yüreğimi ortadan, bölecekmişim gibi

Sevda üzre tezlerin, ulaşsın amacına
Bu aşkın kaynağından,dolsa da damacana
İnsanlardan çok uzak, bir dağın yamacına
Çimlediğim kökümü, salacakmışım gibi

Albümleri açtım da, gözüm doldu, hislendim
Şu gözlerim nemlendi, yeri geldi puslandım
Sevda yağmurlarında, bilsen nasıl ıslandım
Sevdanın ummanına, dalacakmışım gibi

Eğer şansım olsaydı, benim sevdadan yana
Sevda pınarlarından, içseydim kana kana
Şu şarkı senin olsun, gelecek olan bana
Şarkılardan ben de haz, alacakmışım gibi

Yanaktaki gamzeler, anzer balı kıvamda
Mutluluk fark edilir, görkemimde, havamda
Lavantalar içinde, masalsı hoş yuvamda
Seninle ben baş başa, kalacakmışım gibi

Lüzumsuz’um aşkını, duygularla sisleyip
Gül’e nağmeler yazıp, bestelerle süsleyip
Saba, nihavent ile, türkü yapıp, sesleyip
Ben şu dertli sazımı, çalacakmışım gibi

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ


DOST KALEMLERDEN GELENLER

Seni alıp sakladım düşlerimin yanında
Avuttum hep kendimi umutların koynunda
Sevdamın çeşmesinden nihayet en sonunda
Akıp da yüreğine dolacakmışım gibi...................Gülseren Morkan