10
Yorum
55
Beğeni
5,0
Puan
1585
Okunma

Ellerinden tanıyorum seni
Beyaz ve ölgün
Yaz akşamlarından
Bir kuş gibi geçen
Güneşsin sen
Karanlığımdan tanıyorum seni
Başkaşı için doğmuşsun
Üşümüşlüğüm bundan
Yanmışlığım ateşler içinde
Bir siyah kar tanesiyim ben
karlar içinde titreyen
İçimde erime yalnızlığı
Güneşsin sen
Nasıl sürerim tenimi
Aynanın derin algısına
Bir çiziğim ben
Bitmiş bir gün anısına
Atılmış zindan duvarına
Üşürüm ben üşürüm
Yoksuldur şamdanlar ışıkta
Bir uçurum kaynar aydınlıkta
Bir mum yüreğini ısıtır ateşte
Üşürüm ben üşürüm
Utanırım senden
Gözlerime değersen
...
Utanırım kendimden
Anlamandan korkarım
Yaşamaktan..
Aşka dair sus...
Uzasın...
Ölüme dair
Ölüme yakın
Diri bir his duyarım
Utanırım senden
Korkarım..
Saf ve berrak bir su değilim ben
Bulanmışım bir çukurda
Karanlıklar birikmiş
Göğsümde derinleşen arka
Kanlı
kızıl bir rüzgâr
tutmuş heryanımı
içime ağlayan
içime esen
Göğün gizil mağrasında
Biçimlenmiş varlığı
Yabanıl ağrıların tekrarından geçiren
Ağlayan ağlatan uğuldayan rüzgârı
O büyülü yalnızlığın
Tutmuş her yanımı
Ve esmekle
Çoğalıyor
İki ayrı çukurda
Farklı iki deniz
Sen onun
Ben gecenin
Taşıyoruz koynundan
Ölüyoruz
Birimiz sevişerek
Birimiz düşünerek..
İki dost
İki düşman
İki sevgili
İki yabancı
İki azılı
Ellerinden tanıyorum seni
Sen o’sun
Hafifçe okşayan tatlığı
Hoyratça fırlatan
Ellerinden tanıyorum seni
O’sun sen..
er nail
5.0
100% (39)