1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1439
Okunma
Merdivende
bir Mahkum Başını kaldırıp, baktı Heykele;
"Mahkumlar durakladı.
Jandarma Hasan
tokalaştı Ahmet Onbaşıyla,
Jandarma Haydar
aldı Yerden boş Paketi
soktu Cebine."
Dur hele
Kara Zurna bre!
Sen hepten sapıttın yine.
O Günün Ana Garı’nı
Bugünün "İstanbul Kültür ve Sanayi Fuarı" yaptın,
birşey demedik;
"- Mahkumlardan biri Şairin Kendisidir." dedin,
haydi onuda yedik!
Diyelim ki;
Merdivende duran ve Heykele bakan Mahkum, Şairin kendisi.
Ya bu Tunç Heykelde neyin-nesi?
Ayrıca,
"Memleketimden İnsan Manzraları yazıldı 1941 Yılında.
O Gün nere-Bugün nere?
Aradan üç Çeyrek Yüzyıl geçmiş bre!
Bu Mahkumlardan Biri
nerden bilebilirdi ki;
Günün birinde bu Merdivenlere
Heykelinin dikileceğini?
Sen karıştırmışsın herşeyi.
Valla Usta,
75 Yıl nedir ki?
Bakarsın üç Çeyrek Yüzyıl sonra
-tahminen 2100 ortalarında-
Martı olarak tekrar gelirsem Dünyaya,
konarsam kıvırcık Saçlarına bu Sorumluluğun,
uçmadan gergin Kanat açar,
çırpınmadan sıçrar,
tünersem Omuzuna,
fısıldarsam Martıca Kulağına
150 Yıl önce yazdığı Şiiri,
-75 Yılda gelmişse Ustam buraya kadar-
demekki daha bir 75 Yılı var,
Heykelinin dikileceği.
Bence Şair
İleriyi görebildiği Sürece Şairdir!
İnsan olduğu için ölür,
Yıllar sonra gelir Aynı Merdivenlere
Dikilen Heykelini görür.
(*) HAYDARPAŞA GAR OTELİ Şiirkayesinden alınmıştır. Bu Şiirin Başlangıcı olan MARTI ve NAZIM Şiirlerini lütfen okuyunuz.
5.0
100% (1)