İçimde anlamsız bir soğukluk üşüyorum
Ruhumun arka sokaklarında dolaşıyorum
Yitik bir kedi ağlıyor gözlerimde

Zamanın kadrajına asılı bıraktım sevdanın okşadığı dermansız hasretleri

Üşüyorum hayalinin orta yerinde
Sanma sana yazıyorum halimi ifşa eden şiirleri
Bir söz dahi istemem olsun zayi
Zinhar ne gözlerine susadım ne gülüşünü aradım
Ne Mecnuna dağlandım, ne Leydan arta kaldım

Sunadım yağmurlarımı dönülmez mevsimlere
Ne iklime aldandım ne al bir gülün nefesine

Evet hayaller varmış yüreğimde beş mevsimi hisleyen
Yok ki saatlerde yirmibeşinde ayar

Umudun bile bir raconu olmalı
İntihar soluyan düşler kurulmamalı
Ah be sol yanım aşkın bile bir takvimi olmalı

Bahara yasaklar yakışmıyor
Çiçekler özgürce açmalı
Ne gülü koparmalı dalından ne alını ç/almalı sıfatı gül edalı sevgilinin

Ne efsunu bozulsun şiirlerin
Ne şairler kurban etsin şiirleri cefaya
Ne vefasız yare adanmalı buseler
Ne sefa yad ellerde aranmalı

Şimdi afişe edilen bir sırrın dip notu gibi duruyorum iğreti bir an’ı

Olmalı bir yolu olmalı ısınmalı ütopyalarda günler
Zamanın kadrajına tebessümler asılmalı
Gri satırlar rengin gümüş işçiliğinden çıkıp
Yirmidört ayar şiirleri altın tozuna banmalı

Pembeye, kırmızıya da şiirler yazılmalı
Ama siyahın tutkulu zerafeti asla ama asla unutulmamalı!

Aynalara küser çünkü suretlet
Bir sevda sevgiliden ne ister?

Olsada olur olmasada adına yazılan şiirler
İzahı zor bir mücadele gibi titriyor ellerinde harfler, harekeler

Ehli kelâmında ne sızlamalı yürekler
Ne küsmeli sevenler, ne üşümeli yüreğini anlamsızca sürgün edenler!...

Nuray AYHAN...