(Ergenekon’dan Fak-Fuk-Fon’a
Bir neslin fakirleştirilmesinin destanıdır)

Eko sistem içinde
Doğal bir terazidir denge
Sen bir kefede
Diğerinde düşman
Veya kefere

Sen azalırsan,
O çoğalır.
Sen alçalırsan
O yükselir.
Sen hastalanıp bitkin düşersen,
O semirir

Onlar düzensiz talan sürülerinin başına getirdiği eşkiyalardan
Ve ne idüğü belirsiz haydutlardan,
"Şanlı Şövalyeler" diye söz eder tarihlerinde.
Ama gömdük onları
Anadolunun her yerine
Her teşebbüsünde ve
Her seferinde.

Sonra en haşmetli ve azametli
Bir zevk-ü sefa
Lale devrinde
Ak-ü pak bağrımızda
Asalaklarını büyüttük
Semirmelerine/Kanımızı emmelerine
Müsaade edip, göz yumduk.
Ardından hastalanıp,
Yatağa düştük.

Başımıza aç leş kargaları gibi üşüştüler.
Koskocaman vatan parçasını keyiflerince
Birer birer bölüştüler

Yenilmiştik, tükenmiştik
Bir avuçtuk.
Azdık

Ama Mustafa Kemal’le Anadolu’da örgütlenip
Yeniden bir tarih yazdık.
Cumhuriyetle coştuk.
Çalıştık çabaladık,
Koştuk.
Süper devletlere yetiştik

(Yıl 1937 Türkiye’nin kalkınmada dünyada 3. ve
1 TL’nin 4 dolar olduğu günlerdi)

Sonra;

Beceriksiz, kifayetsiz, yeteneksiz
Vizyonsuz, misyonsuz, ödlek
Bazen gafil, bazen dönek
Onlarca vurdumduymaz gafil liderler sayesinde
En altlara düştük.
Yenildik.

Önce mezheplerle sonra
Güçlü dünya senaristlerinin
İthal fikirleriyle.
Sağcı-solcu-dinsiz-dinci
Ataist-liberalist-hümanist
Devrimci
vs.....vs..........................
Bir de etnik yaralarımız kaşınarak
Kobay fareleri gibi bölündük
Aynı tüccarın silahıyla
Birbirimizi vurduk
Sağcı terzi, solcu berberi katletti
Solcu işçi, sağcı gar bekçisini
Bazılarımız anlamadı trajediyi
Mah ağladık kin tuttuk
Kah güldük.

Orman köylüsü ormanı sattı
Sahildekiler balık
Birileri dağlar benim dedi
Madenleri sömürüp boşalttı.
Hiçbir şey söyleyemedik

Korkutulduk
Susturulduk
İtildik-kakıldık
Hadımlaştırılıp, kısırlaştırıldık
Evcilleştirildik
Asalaklar türedi güzel memleketimde
Onlar semirdikçe
Biz fakirleştik

"Demokrasi" dediler adına
Liste koydular önümüze
Birilerinin istediği gibi seçtik
Seçildik.

Halkın umutlarını paylaşamayan
Ve yok yere çalan sosyal demokratlar
Dini siyasete alet edip memleketi batıranlar
Ve reklam arasında cuntacılar
"Dün dündür bugün bugündür" diyen
Adamlardan sonra
"Benim memurum işini bilir" diyen
Siyah gözlüğüyle sahnede belirip
Orta direği deviren
Karşılıksız imza atan
Lakin Alman yemini
Amerikan yemini eden
Milletvekili andını
Bakarak okuyamayan
Baylar bayanlar
Dervişler
Ermişler
Gizli ikili anlaşmalar
Ne demişler;

Biri pişirdi
Biri yedi
Biri vurdu
Hani bana?

Çadırı yıkan adam
"Fak-fuk-fon" kurdu
İşte ondan sonra siyaset öyle kirlendi ki dostlar
"Fan-fin-fon" oldu

Bayraksız liboşlarla
Yüksek maaşlı aydınlar sayesinde (!)
Her kötülük mübah
Ve tek ahlaksız şey
Don oldu

O şanlı Fatih’in
Bizans’ın kalbi İstanbul’u
Nasıl kazandığı kadar
Bizanslılar’ın nasıl kaybettiğini okuyun dostlar
Lütfen okuyun
Çok okuyun
Kırk harami destanları
Karanlık gecelerin nurlu sabahları
Müslüman kızların el kitapları
Ve 40 sayfaya sığdırılmış
Kitap niyetine satılan
Yemek tarifleriyle
Bu karanlığı göremez
Ve asla şifrelerini
Çözemezsiniz

Şimdi diyorlar ki;
-Yoksa siz hala fakirleştiremediklerimizden misiniz?

-Maalesef kabul ediyorum beni de fakirleştirdiniz.
Ama yüreğimin huzuru ve zenginliği yanında
Beş kuruş etmez kirli servetiniz

Şimdi sıra küreselleştirmede

Ben de diyorum ki;

-Yuvarlaklığa ve top’lara allerjim var
Ben dikdörtgen bir vatanın evladı
Atamın yadigarıyım
Ecdadıma ve evladıma söz verdim
Namus borcumdur
Kusura bakmayın
Köklerime ve köşelerime hep bağlı kalacağım.

- Globalizm mi?
Canı cehenneme!


Celal Çalık