34
Yorum
53
Beğeni
0,0
Puan
1949
Okunma

ilki bir otel odasındaydı
irkilişte sarsılarak donuşumun
ne biçim bir fıtrattı ki utanmaz bir gafta kalmıştı
ilkenin kem tersliği olmalıydı
iyi niyetinden ipe gelmişti beklentilerim
özüm ters kalan bir illetle karşı karşıya kalmıştı
sıfırı tüketen uyumsuzluğun
ve zifir gibi bir örtülü kişilik girmişti mahremime
labirent gibi bir hayatın çıtası o anda orda kaymıştı
yoksa bir buz dağımıydı dibi görünmeyen
beniz örtüsünün altında ki
gemisi delinmiş bir yolcu gibi nankör bir denizde
bir aciz filikaya teslim oluştu bu resmen
hele ki birde meskun mahal tutuşum yok mu
tüm varlığını
bir şakiye teslim etme enayiliğiydi bu saflığım
vakit buz gibiydi
vakit nakit de değildi
vakit belli ki başı sonu olmayan kötü bir bilmece
elbet ki bir nisan yağmuru da olacaktı bunun
illa ki de tokadını hissedecektim ensemde
ve de delikli demir gibi hainliği
kasvetten döşüm yansa da bu iki yüzlü bir muamma
şeytan bu her şeyi deniyor işte
bir anda kulağından tutup uykudan uyandır der edepsizliği
ölsek öldürsek de ne
tüm değerleri baştan komaya sokmuşsa haspa
ama uykudan uyanmıyor işte seven gözler
yarını olmasa da ve olmayacak olsa da atinde
şimdi kim bilir hangi hinliği kuyumu deşiyor
ben hala eli kolu gönlüne bağlı bir mahkumum
bundan gayri kim bu soğuk teni ısıtabilir ki
sevmek istediği kadının dokunuşlarıyla
belki şu an bir hinlik tasarısının projesini çiziyor
bir eskizi olmasa da
mimar mahir beyni de iblisse eğer
kim onun statiğini çözebilir ki o anda çöker
illa ki bir cürüm işler tentene gibi bir yeni cenazeye
nasıl da çok yakışacaktır
ona kalbinin renginde ki o siyahlar
şimdi koptuk gibi
ipin ucu bırakılmasa da
veya da gönle kafi gelmemiştir baştaki yarılmalar
bir elim maşuku bir elim de ışığı arar
belki de akıl yine yok başta beklentilerinin telaşında
k
o
p
m
a
k
kör talihli bir vakıa
gönülse illa ki aptallığın en daniskasının peşinde...
(13.11.2016) AZAP...