0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
746
Okunma
kim bilir nasıl eğilmiştir çiçekler
çekerken geceye şarkılı yolu
kokunu veren rüzgara koşmak
ve gülümsemeni uydururken dağlar
bulanık sularda unutuyorsun saçlarını
yağmurun gürültüsü ile alev alan ahşap
ısıracak ışık sızan yerlerinden baharı
kapıyı kapatan isteğe arkanı dön
dans etsin boşluğuna kapılan arzu
yoruldukça kara kış masalları
tene ten bir duyguyla serinlesin avluya sarkan gölgeler
taş eğim beyaz lekeli günün tam ortası
göğsü kuşkulu kuşun ne işi var
inişi çit kırılgan us ve kara üzümler
emin ol hiç
giderken arkandan üzülmeyecekler.