10
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
3182
Okunma

akşamları;
ev gezmelerinde “yüzük” oynanırdı
bez, peşkir, çaput altında
yüzük, düğme, deve boncuğu ya da para,
yüz devesi olan taraf kazanırdı.
“deve çobanlığı” çocuklara
en büyük armağandı.
sonra çocuklar ayaklarını
ortaya sıralarlar
"-hıt mıt
ner-den gel-din
or-dan çık"
"-hıt mıt
saş-ları
gıv-rı-şık"
ebe tekerlemeler söylerken;
kimin hangi ayağında kalmışsa
o ayak çıkar,
iki ayağından tutulan kalak
duruma göre biraz sertçe yere vurulur
ahret sualleri sorulur
“-dağda deve gördün mü?”
“-gördüm”
“-çullu muydu, çulsuz muydu”
alınan cevabı beğenmez ebe
onun devesi o değil elbette
“-benim devem o değil idi
o değili idiii”
ama olsun o kendi devesine yanmaktadır,
aldığı her cevapla tabanlar kızarır
“-böyük gapıdan mı geçirdin,
güçcük gapıdan mı”
“-sovuk su mu içirdin,
ıscak su mu”
“üşümedi miii?”
“yanmadı mıı?”
“-inne mi batırdın çuvaldız mı”
“devemin canı yanmadı mııı yanmadı mııı”
“-çulunan mı örtdün,
yorganınan mı”
“-benim devem üşümedi mi
üşümedi mi”
en sonunda ağlamaklı olur çocuk
cehendem zebanisi sorgudan vazgeçer
“-boban nerde,”
“-çift sürmede”
“-anan nerde”
“-bazara ğetdi”
“-sana ne ğetircek
“-lokum-piskevit”
“-hanı bana”
“-çöp sana”
“-hadi öyleye bide sen get”
çocuk arkaya aşırılır
herkes gülmekten katılır
ve cumbalak kılınır
yumbarlanılır
babamın dizlerine küçük bir çocuk binmiş
zıplatıyor, güya ata bindirmiş
yorulunca "-cızzık oynayalım" der biri
eller birbirini üstünden cimcirmiş
en alttaki elin sahibi
"-cızzık" der,
diğeri
"-n’oldu hanım abla"
"-gara garınca ıssırdı"
ağlamamak için dişini sıkar
"-öyleye çık depe başına" diye bırakır
en alttaki el, en üste çıkar
diğerlerinin el üstünden
canları yanar
bu arada diğer çocuklar
babamın etrafına çokaşır
çoluk çocuk misafirler
"tıkılama" oynanır
diğer bir küçük ebe
babamın dizlerine oturur
ebe elleriyle gözlerini kapatır
orta parmakla fiske vurulur
babam diğer parmaklarını yumup
bir parmağını açar
bu arada ellerinin dışı bir hayli acır
küçük ebenin
gözleri dolar, elleri kızarır
sürüp gider babamla
aynı parmakları bulana kadar
"çene tıklatmaca"
“-gel bakayın iliklerini sayıvırayın”
çocuk gelir sayıcının karşısına
pantolon düğmesinden başlanır
“-bir-iki üç-dört
galdır çeneni bakayın”
çocuk çenesini kaldırınca
“-beşşş!” diyerek işaret parmağının yanıyla
çene kaldırılır
çocuğun dişleri tıklatılır”
çocuk dilini ısırmıştır
“-bi çene oyunu da
çocuğun çenesi tutularak aşağı-yukarı
“çen çen çene”
dudaklara bastırılır parmakla
“-aşçı dükkanı”
sonra burna
“-horuldaklı çeşme”
iki göze iki parmak
“-aynalı çarşı”
alına küçük bir “şaplak”
“-düz bayır”
saçlar karıştırılır
“bitli çayıııır”
çocuklar tertemiz gayri ya
“-altın çayııır”
denilir oldu onlara da”
“-biri havsizden yaklaşır arkandan
iki eliyle kapadır gözlerini
“-kim o” deye sorcan
birez bekler
bu sefte kendisi sorar
“-çekme mi
sürme mi?”
“-çekme” dersen
ellerini çekmez
“-sürme” dediysen
gözlerine basdıra basdıra
ellerini geriye doğru
alır”
“-neyye”
“-valla bilmen
öyle işde”
dedemi oyuna sokmak meseleydi
çullanırdık başına,
cümbür cemaat, razı edemezdik
güya gönlü olur,
küçüklerle ayaklarıyla güreşirdi
kütelenir geder, davranır,
gakar hucum ederdik
herkeş cımcılık terlerdi
ebemin gönlü olmazdı
illa abimi kollardı
tabi bu arada düşen-kalkan,
ağlayan şanslı
ayaklarının altına bindirir,
“-sıkı dutun” der yukarı kaldırırdı
ileri-geri sallanır,
düşürecekmiş gibi yapardı
ebem dayanamaz gelir, söylenir
tepedeki çocuğu alırdı
herkes “-benide, benide” diye mızlardı
ebem gürültüyle mücadele için
“-başım galdırmayo ya” diye söylenir
“-gelin bakayın efeleğinizi gırıvırayın”
zorla birini yatırırır, çapraz ellerle ayakları
birbirine doğru sündürür
bu defa dedemden umudu kalmayan diğerleri
sırada sürtüşür
dedem iki yanına alır
biraz büyük olanları
ayaklarına basarak ortalarında durur
kah balarısı,
kah eşek arısı
kah bambıl kah at sineği olur,
burnuyla vızıldarken hıcınır,
arada bir sokar
elinin tersiyle yüzünü koruyana şamar
olmadı dalına konar.
benzeri şekilde yine elinin tersiyle
"sepetçioğlu senmin, benmiyim"
tokattan sonra değişir ebe
bu defa da diğeri sorar, "sensin"
"-benisem bir elini dizine,
bir elini yüzüne koy
vahtına hazır ol"
yorulanlar artık oturmaya başlar
ortaya toplanıp, uzatılır ayaklar
biri ebe olup, ayakları sayar
"-hıt-mıt, nerden geldin ordan çık"
"-hıt-mıt, saçları gıv-rı-şık"
çocuklar kendi başlarına kalmışlarsa
ötekinlerden daha gelişkin bir abla
"-erik dalına çık-tım
tren yoluna bak-tım
üç ğüzel geliyo
bi-ri a-ğa
bi-ri pa-şa
or-ta-dakı
Ke-mal Pa-şa"
DİPNOTLAR
cumbalak kılmak: takla atmak
cimcirmek : çimdiklemek, çimcik atmak, cimciklemek, teni el ile sıkıştırmak
hıcınmak / hıncınmak: vuracakmış gibi yapmak
dal: boyunun arkası, ense
5.0
100% (9)