Sabahları gözümün önünde hayali
Yazacak ne çok şeyim var
Ne çok diriltmeye çalıştığım kelime
Geri dönebilseydim eğer
Günümden dünüme
İlk kalem tuttuğumda başlardım yazmaya

Sevgili anneme
Eşime
Oğluma
Yazmadığım ne çok şiir var daha
Ve güneşe aya yıldıza
İnsanlığa dostluğa

Daha kimlere kimlere
Ağaçlara güllere
Öksüze kimsesize
Öfkeliye öfkesize
Soyut somut
Tabi ki umut daha çok umut

Meydanlara kalabalıklara
Oltadaki balıklara
Ne çok söylenecek şey var
Şikayet ettiğimiz karanlıklara
Denize şileplere vapurlara
Aç martılara

Dogan güne batan güneşe
Kavim kardeşe
Mert’e kalleşe
Bazen hüzünlü bazen pürneşe
Emeğe tırnağa dişe
Yazacak ne çok şeyim var

Yüreğimin yanışına
Kanımın akışına
Vatanımın toprağına taşına
Mevsimlerin baharına
Karına kışına
Sevdiğimin bakışına

Öksüze yetime
Yoksula zengine
Ufuklara engine
Göğe gök yüzüne
Şehidime gazime
Yazacak ne çok şeyim var

Bayrağımın rengine
Özgürlüğe Ata’ma
Demokrasi adına
Ezilene kadına
Ağacın meyvesine
Lezzetine tadına

Kaygılarımızla
Vaktinden evvel aydınlanmış sabahlara
Yeşeren yapraklara
Doğadaki örgüye
Saygıya sevgiye
Yazacak ne çok şeyim var

Demir duvarlara
Haine iblise
Uyuyana
Sessize
Dağlardaki yankıya
Haklıya haksıza

Ateşin ısısına
Kumsalın kıyısına
Yağmurun sesine
Rüzgarın ıslığına
Kuraklıkta
Toprağın yasına

Doğuma ölüme
Ayrılığa düğüne
Dinime imanıma
Rabb’ime
Resulüne
Yazacak ne çok şeyim var


Uykudan uyanıp da kaleme aldığım şiirlerin aşkına
Yeter mi ömrüm
Yazamazsam ölürüm

Mehmet Fikret ÜNALAN
22ekim2016/saat01.20
Güzelçamlı/Kuşadası