0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1795
Okunma
Aşkımız
Senelerce milyonlarca yıl önceydi
Belki de ezel günüydü sevgilim
Başladı daha yokken biz
Daha biz yokken yazıldı kaderimiz
Daha biz yokken verildi şeklimiz
O gün parıltısını bizden almış olmalı yıldızlar
Güneşler güneş olmayı bizden öğrenmiş olmalı
Bizden öğrenmiş olmalı gökyüzü mavi rengini
Her şey, her şey olmayı bizden öğrenmiş olmalı...
Hayat veren bengisu gibi
En izbede gizli bir kapı aralandı bize
Kimsenin bilmediği bir kapı
Ve sadece bizim için açıldı sonuna kadar
Karşımızda öylece duran
Öncesinde hiç yaşanmamış güzellikleri taşıyan
Ve bize hiç görülmemiş olanı getiren
Sonsuzluğa bedel bir gizli bahçe
Hayret ufuklarını aşan bir hazine
Çöl içinde nefes aldıran bir vaha
Çıkarcıl tüm düşüncelerden uzak bir diyar...
Şarkılar, nağmeler arasında
Nihayetsiz sürecek yolculuğumuz
Sonu sonsuzluk ikliminde yankılanan
Sevdamız yer bulacak kendine
Ve besteli sesler anlatacak bizi bize
Şarkılarla büyüyeceğiz ama
Çocuk kalacağız koca bebekler gibi
Yana yana sevecek
Seve seve yanacağız
Ve şarkılarla alevlenecek hasretimiz...
Enginlikler ülkesi o mühür gözlerin
İlk göz açışı gibi ötelere giden bir diyar
Bir ufuk ki anlatılmaz
Bir ufuk ki sonsuz bir düşüşle
Kendimi içinde bulduğum bir yar...
Bir ufuk ki sınırsızlığı aşan gözlerin...
Yeryüzüne ait her mevsimden
Çeşit çeşit bin bir renk kattık aşkımıza
Ne yeşil ne mavi ne kırmızı
Ne siyah ne beyaz ne de gri...
Hiçbiri kuşatamadı bizi
Bir iklimdik ki biz
Her renk ve şekil
Bizde buldu kendini...
Dalındaki bir gülü tarife ne hâcet
Onu tarif eden binlerce şair
Yanıldılar tarih boyu...
Bilemediler gerçek gül nedir
Gül güzeli bir yüz nasıldır bilemediler
Onlar ki yalnızca tahayyüllerinde
Soluk bir resim çizdiler güle dâir
Asıl gülün asıl rengini göremediler
Asıl gülün asıl rengine eriştiğimi sezemediler...
An vardır, bir eşiğin habercisi olur
Kokusuyla her bahar bir çiçekle başlar
Ve en baygın kokular kaplar her yanı
Renkler şekiller değişir
Can bulur her varlık tüm güzelliğiyle
An oldu ki gönlüm bir eşikte
Bahara seninle başladı
Donmuş yüreğime hayat
Renksiz ruhuma neşe
Ve anlamsız bedenime anlam kattın
Bahar kokulum
Kokunla doldu gönlümün her yanı...
Masmavi gökyüzü altında
Sevgin ki, üzerime sağanak
Bir yağmur gibi yağdığından beri
Doluyum her an seninle
Her an bir şelale gibi yüreğin
Atacak ebediyen benliğimde
Yıkandıkça parlayacak gönül hazinem
Sadece sen, sen diye diye...
Başımı üstüne koyduğum
En keskin köşeler sende saklı
Köşelerin en delisi sende
Sende bulur kendini merhamet
Aşk ne olduğunu anlar sende
Gözlerim gezinir gözlerinde
Gözlerim sabitlenir
Sana ait tüm köşelerde...
Esrarını çözebilecek
Varlığımıza bir tanım getirecek
Hangi ilim bulur bize bir formül
Bilmeyene renk nasıl edilir tarif
Sonsuzluğun yanına tüm zamanları koysak
Adlandıramaz bunu hiçbir usül
Kimya desek coğrafya desek tarihi bulsak
Üstüne cebir, edebiyat, felsefe katsak
Sonra şiirler yazıp söylesek
Dünyanın en güzel filmlerini çekip izlesek
Yine de alevimiz içinde hepsi olur kül...
Nefsini bir hiç hükmünde tutan bir
Deliye dönmüşüm ben, bir divaneye
Sende yitmiş sende kaybolmuşum
Bilirim ki aşkımız âşık çeşidi
Dünya bir nefes, sonsuzluk iklimim
Asıl gayemiz ötelerde
Ötelere talip olmuşuz
Başka arzu başka emel haram bize...
İsmini tarif etmek ne zor
İsmini kelimelerle izah etmek ne güç
Yaşadığım ve tattığım dökülse sözlere
Ne lügat kalır ne bir ifade
Biz bir öze dönüştük ki
Şekle sokulmaz ne çare
Bir kor taşıyoruz bitanem en derinde
Onu ne yel alır ne de sel
Onu ne zaman siler ne de mekan
Bir kor ki dermandır bize ait her derde...
Meramını söyleyelim bu şiirin gel
Mana bulalım en özünden
Gel ey sevgilim, gel!
Anlatalım seninle
En sade haliyle bizi bize:
Biz
Biriz
Biziz
Birbirimiziz
Birbirimiziniz.
5.0
100% (3)