Yuvasız kuşlar gibi ettin derbeder,
Artar da eksilmez, bendeki keder,
Sabreyle ey gönül, bunlarda geçer,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Ağarttın saçlarım, oldu bembeyaz,
Ağustos ta kar oldun, geceler ayaz,
Umrumda değil artık, ne yazarsan yaz,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Sürenler sevinsin senin sefanı,
Yeter artık çekmem, senin cefanı
Bir gün olsun görmedim ki vefanı,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Ne istersin benden, atıp tutarsın,
Tatlı aşıma hergün zehir katarsın,
Başka yermi yok da, bende yatarsın,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Derdin nedir benimle, anlamadım ki,
Bir gün olsun huzur, bulamadım ki,
Senin gibi yalancı, olamadım ki,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Yakar yüreğimi hasretlik gömleği,
Çokmu gördün bana bir gün gülmeyi,
Senden öğrendim, yaşarken ölmeyi,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Zalim felek senin de, kör olsun gözün,
Ne zaman gülecek, bu benim yüzüm,
Ne olur bir günde, çökmesin hüzün,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Yaradan mevlaya boynumu büktüm,
Ömür libasından dikişler söktüm,
Doluyu boşa, boşu doluya döktüm,
Yalancısın yalancı, sen yalan dünya.

Mevla açar bir gün Aktaş’ın bahtını
Kurarım bir yüreğe gönül tahtımı,
Alacağım senden, ben muradımı,
Çok mutlu olacağım, bil yalan dünya.

Ali Aktaş
Antalya
06 Ekim 2016