5
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1648
Okunma

Kibir kalesini yıkan yiğide
Yoldaşa uzanan dala eyvallah
Atadan yadigâr kutlu öğüde
Cihana hu diyen dile eyvallah
Gözleri güneşten daha da hârlı
Rüzgârı kadife efsun buharlı
Firkati zemheri sesi baharlı
Âsumân edâlı kula eyvallah
Âşık meclisinden sır atı ile
Gâh elif gâh Leyla beratı ile
Göğün yedi katlı suratı ile
Bezm-i Elest’teki hâle eyvallah
Kalemin berceste kelâmı gibi
Mâ’nâ ikliminin selâmı gibi
Tutuşan yüreğin merhemi gibi
Gel deyu çağıran yola eyvallah
Gâh pervane gibi çerağa gelen
Gâhî Ferhat gibi dağları delen
Lokman hekimdeki fermanı bilen
Dervişi güldüren çöle eyvallah
Vakit tamam olup hüküm gelince
Makberî mahlâsı öksüz kalınca
Sararken kefenim bedeni ince
Dört omuz üstünde sala eyvallah
__________Makberî