34
Yorum
54
Beğeni
5,0
Puan
1069
Okunma

gönlümden o izansızca hain kaçışın var ya
içime ektiği hicranlı izlerinin tüm ömrümü biçişindeyim
o hiç varı hissende harabe artıklarının faizini bana ödetiyor
oysa ki şimdi bir zamanlar senli olmuş bu yüreğim
latif mazisinin o bozuk atine aptalca mağlubiyetinde
için için eriyerek’ten kavruluyor
ne denli de nankör bir karmaşaydı sinsice sergilenen
öyle çabuk da habisçe huylanma hemen
ne oldu ne var bunda diye de bir soru da hiç sorma
özüne yerleşmiş belli belirsiz şizofren vakıaların var
onca oyun illa ki de şaşırtır bir adamı yar
onca şama tanla da resmen ortamı tütsülü yorsun
nahoş bir ateş olmazsa neden ki yol yordamın teklesin
öylesine bir bakış atmıştım da sana
korkuların vardı hareketlerinin tersliğinde
beni de bir çocuk ile korkutabilme bencilliği içinde
tüm güzellikleri bırakırken geçmişte hep fitnelerini tetikli yorsun
içimden kaypak ve sinsice sine kopuşta
salaların en içlisi çatlatıyor bu iyi huylu hayatımı
bu saf yüreği zorla çekip de duruyor içine kahrederken
her türlü taşınıyor seçmesine yeknesak bir kefen
her bir kumaş uzaklaştırırken beni olgulardan
şansıma tüküreyim hep böyle dönekler mi karşıma çıkacak
ömrümü bir başkaları yaşarken
bu gönül biteviye mi boşlukta kalışta hep çırpınacak
meğer ki ben bir nankör ve kalleşin alnından öpüp de
onu canı gönülle taç yapmışım bu saftirik başıma
her bir şeyi de bile bile
ki hak etmişe haklarını teslim olgusuyla
ve usulunca da bir benzetebilmek hırsıyla
dilimin döndüğü kadar
her an veryansın ediyorum ceddine de cibilliyetine de
sen nede çok değiştin sakın ola bir daha deme
cennetten cehenneme düşüşünün korkusu vardı içimde
zerrece de özümü düşündüysem ki namerdim
hiç duymadın ki beni aşkın çıkarcı kalfası
kirli para yaşamın ruhunu yok eder sana denmişti
çökertir ömrü sen altından kalkamazsın da denmişti
şimdi içim içimi paralarken mazinin kucağında
şaşkın şaşkın bakıyorum atide ki yok oluşuna
madalyonun öteki yüzü aptal aptal gülümsüyor yüzüme istemeden
bir akrep misali
kalınca ihanetinin ateş çemberinde aslında
o öldürücü zehrini kendi kendine boca etin sen
öyle de sinsice alttan alttan hiç mi hiç de sırıtma
senin içinde fitne fücur bende hep acılar kaynıyor yürekte
kalleşliğin yüreğimin içinin içininse ta içinde
şaşırıp şaşırış ta kalıyorum onca aptallığıma
oysa ne kadar da çok mu çok sevmiştim seni
kılına bile zeval gelmesin diye hiç toz konduramuyordum ki sana
senli çırpınışlar da tüm kahpe gerçekleri bir bir hep sezdim de
gerçeği görmeyi nedense hiç istemedim
veya sana ve o yalancı inkarlarına inanmayı hep tercih ettim
güvenemediğim halde hiç kıyamadım da o oynak ve sahtekar gönlüne
şimdi ise sadece bir artığın kaldı elimde
onu da her şeye rağmen koydum en muhkem bir yere
bu saf aklım onu bari kurtarma düşüncesi içinde
hiç içimden gelmese de kuduz köpeklerin salyalı dişlerinden
yeteri kadar yandı iyi niyetliliği’m o kalleş korlu ateşlerinde
uğrunda feda ederek kendimi oldum beterden de beter
ben sıramı çoktan savdım gitti birader
şimdi artık sıra sende
istesen de istemesen de
buyur birazda sen yanıver o korlu ateşinde
her bir yanın tüm rezilliği ile kül olup da bitene kadar…
(14.09.2016) AZAP…
5.0
100% (44)