8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1875
Okunma

Bu gece hava yağmurlu,
_Balık çok olur_ dedi ihtiyar balıkçı
Ve kırık dökük sandalınla açıldı,açıklara
Zulasında bir şişe rakıyla...
Gece uzaklardan görünen feneriyle
Bir sis perdesi gibi izliyordu ihtiyarı
Biraz istavrit,birazda sarıkanat yakalamıştı
Bir kısmını kovaya atıyor,
Bir kısmını temizlemeden rakısına
Meze yapıyordu
Mangalsız balıkçı olmazdı yaa...
Ay kokuyu almış,ağzı sulanmış
Bakıyordu balıkçıya,sanki üstüne düşecekmiş gibi
İhtiyarsa ay’ın halinden anlamaz görünüp
Gaybana türküsünü mırıldanıyordu
Yağmur durmuştu,ihtiyar ıslanmasın diye...
Yıldızlar sandala düştü tek tek
İhtiyara etmek için yârenlik
İhtiyar yine görmezden geldi
Yediği balıkların kılçığını pakete sardı
Tek odalı evindeki kedisine...
Ayırdığı balıkları yarın satacaktı
Yerine alacağı kahvaltılık,sıgara parasına
Bir ekmek,avuç kadar peynir,beş zeytin
Haa bir şişe dee süt... kedisine
İhtiyar ay’a,bulutlara baktı
Baktı,baktı,baktı...
Hep siz vardınız yanımda
Birde yalnızlığım
Katığım,azığım bu deniz.. dedi
Sandala düşen yıldızlara
Elini uzatmaya korktu
İhtiyar sustu,bir resim çıkardı cebinden
Öptü,okşadı,sevdi derinden
Ve...birden tuttuğu kürekler düştü elinden
Yıldızlar düşmüştü yaa...resimdeki sevgili,
Gençlik aşkı,tek hayat bağı
Ölmüştü hissetti derinden....