Denize düşmüşse çeyrek altının
yar ben senin sarrafın
sarrafınım can

Sen kadehsen ben karafın
dolup dolup boşalttığımız
burda dünya elimizin altında
orda araf

yanıp yanıp külliyen ateşten küül kesiyoruz

imamedir tutan bizi
bir koparsa dağılırız
dağılırız tesbih taneleri gibi
beni sana seni bana bağışlayan o habibi
gözüm görmez ne doğuyu ne mağribi
her bakışın bir işaret fişeği
yol ver bakışlarınla bana yol göster

ya gözlerin o gözlerin ki en derin manalar taşıyan
konuşan gözlerin yar


fırtına öncesi kıyılarım pürtelaş
gözümde ne çoluk çocuk ne ekmek ne aş
her yer yıkık viran her yerde savaş

hem kadehiz hem karafız
dolup dolup boşalıyoruz
soluyoruz günden güne

birbirimize dönük yüzlerimizle
birbirimize tarafız
beni sana seni bana bağışlayan o habibi
gözüm görmez ne doğuyu ne mağribi
sana çıkan her yolun talibiyim
talibiyim yar

aşk yolunda yavaş yavaş
sana varmak için yola çıktım yaar
sana çıkan her yol meşru
aşrı aşrı yollardayım
çıktım yola sana gelmek için
yollarındayım
işaret fişeği gibi bakışların rehber bana
sana çıkan her yolun talibiyim yaar

Yüksel Nimet Apel
22/Ağustos/2016/Pazartesi/Bodrum