Ayak bağı gibi dolandım sandım ayaklarına
Bir ahtapotun kolunda
Yaban ve hissiz

Kahroldum sinirden içim içimi yedi
Ben ne yapmıştım ki sana
Hedefsiz bir kursun gibi gezindim durdum afakta

Bir kuşun çırpmayan kanadına bindim
Gök yüzü üstüme yıkıldı
Bir ben kaldım altında bir de ben…

Nicedir gülmedi yüzü(n)m
Badireler sırıkla da olsa atlatamadı
Bir sağdan bir soldan gelen hamleleri
Kahroldum sinirden
Bir yokuşun eteğinde yorgun düşen savaşçı gibi

Bir bir geçirdim zihnimde olan ve olacak olasılıkları
Ben nerde yanlış yaptım
Sinir katsayısı kafamda durmadan yükselirken
Burun kıvırmalar , tavırsal değişiklikler
Mekan seçti, karıncalandı hafızam

zaman uzayıp giden bir girdap gibi
Yakaladığını yutarken
Ben sinirlerin en sinsisini, en gizlisini
Baş ucumda gördüm

Bir dalavereydi belki bilmediğim
Durmadan etrafımda cenk atan

Yorgunum
Yoruldum
Bıkıp usanmadan koşmaktan

Ateş topu içimdeki beni de yakan
Felek ağlarını örmüş
Örselenen yarınlardan kalan hezeyan
El ele vermiş
Hedefinde bir ben, birde ben…



Durun ey zalim ahtapot kollu canavarlar
durun
Beni bilmezliğin dehlizinde yalnız bırakın
Sokaklar ıssız bugün
Gökyüzü kızgın
Ateş topu içimdeki
beni yakan
Nicedir gülmedi yüzü(n)m
Badireler sırıkla da olsa atlatamadı
Bir sağdan bir soldan gelen hamleleri
Kahroldum sinirden
Bir yokuşun eteğinde yorgun düşen savaşçı gibi

Başımda sancılar tırmandıkça
Sinir krizleri geçirdim