1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1356
Okunma
öyle garip karanlık bir gece
ve ben içimden intihar ediyorum
bulutların arasında gülümseyen
yıldızları seyrediyorum
gecenin en karanlık
en sessiz
en ihanet dolu
’’seni seviyorum’’lar
yüreğimin duvarlarını bir bir yağmalıyor
kaç özlem biriktirdim
kaç ölmek arasında gidip geldim
ve kaç dar ağacı kuruldu göğsüme bilmiyorum
pusudadır şimdi uyku
toprağı soğuk bir yalnızlığın
zaman aşımında kalmıştır
ince bir yağmur damlası gibi
yastığın soğuk tarafına
yüzümü bırakıyorum
yüzüm ölü
yüzüm üryan
yüzüm arsız
gözden süzülen her damlaya
vakitli vakitsiz karanlık çöküyor
kirpiklerde kırağı bir kar tanesiyim
kuruyan tüm kuyulardan
yıkılan tüm binalardan
deşilen tüm şehirlerden
bir bir ben doğdum
aşk gibi
özlem gibi
sevda gibi
bir varoş kalabalığından geçer gibiyim
adın yüreğimin üstüne düşüyor
gün ağarmak üzere
sokaklar ıssız
sokaklar karanlık
sokaklar sonsuz kere kimsesiz
şimdi hangi denizde boğarım kendimi
hangi sulara salarım yalnızlığımı
ve hangi gün ışığına
hangi söğüt dalına asarım yüzümü
senden uzakta yaşanılmıyor biliyorsun
gittikçe uzaklaşıyorsun
gittikçe yalnızlaşıyorum
ibrahim dalkılıç
08/08/2016
03:15 izmir
5.0
100% (1)