Ey dünya,
benden uzak dur biraz
sensizliğin kıyısında uzanıp
dinlenmek istiyorum
sessizlik içinde sereserpe...


Anadan doğma
üryân gecelerim olmuştur
çocukluk düşlerim gibi
kundaklamadan beni
bir meleğin sırtına sar...


Ben olayım dokuzdan birisi
uyurgezer düşlerin esin perisi
resimlerim ikonlaşarak
tavan duvarlarını süslesin
uçan aşklar ülkesinde...


Elmalı elmasız,
sandallı sandalsız kiliselerin
tokalı tokasız bakireleri
papazları rahipleri,
din iman sahipleri gelip
geçsin karanlık tünellerimden...


Temmuzda öten ağustos böcekleri
sessizliğin içinden
selâ/m verip sağa sola
göçüp gitmek varken
ne bu geceleyin gürültü patırtı?!


Hepimiz insan değil miyiz,
anam beni çimdirip emzirip
kundaklayıp beşiğime yatırırken
Tanrı sizi topuğunuzdan tutup
Styks ırmağına mı batırdı?!


Ey dünya
benden uzak dur biraz
bıktırdı beni o tarihi masallar
Mit/lesen efsaneleri
Priamos’un görkemli hazinesi
Truva atlarının nal sesleri...


Şaban AKTAŞ
26.07.2016 - 13.02