0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1350
Okunma
Şu banka çivilenmiş, bir cesedi andırır,
Solgun yüzlü, ağlayan kız,
Ve bilmez her yazın sonu sonbahardır.
Yazık ki ne yazık...
Ekinleri solarken bazısının
Şu, çöle inen yağmura,
Yazık ki ne yazık...
Yazık diyorum ya
Yazık değil aslında
Bir yazıklık ölçüsü varsa,
Ve bu ölçüye,
Bir deri bir kemik esmer çocuklar,
Enkazlardan fırlamış minik uzuvlar,
Umutsuz, yıkık anneler,
Dahilse eğer.
Pek çok yıkılacak,
Aşağılık duvar varken,
Şu şehirlere inen bombalara,
Yazık ki ne yazık...
Ve artık yaşamak,
Bildiğin yağlı kazık,
Kazık ki ne kazık...