0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1262
Okunma
Eski bir türküyü hatırlarım
Yıllar evvelinden, gençlik düşü
Bir köy dügününde halay başı
Yanık bir sesle sevdiğine
Davul zurna ile Halayda seslenirdi
Derdiki;
’Göala gözlerini sevdiğim döndü
Sen gülünü kime sundun ev ela
Kipriklerin ok olmuş, can almaya kast eder
Kömür gözlüm ,uçlarını iyale (Kele nolur uçlarını iale)
Bakın hele tavuz kuşu sevene
Gözler kara, kaşlar dönmüş çuvene
Yapalaği yaralatman doğana
Şahin gerek ,pençe vurup av ala
Kocakarı giybetinde kogunda
Şahin kuşu avlağında avında
Sultan Kırşehrinin Mucur elinde
Ağlar gördüm, bir gözleri göala’
Ve bir başka aşık ’Kul Mustafaysa’;
"Kavaktan yılan ener,dallarını kıra kıra
Bir güzel beni dener,bellerimi kıra kıra"
Eskiden, seven sevdiğine süslenirdi
Kırşehir türküsü idi, Gavurda’gı halayı
Anılar saklamış ,geçmiş denen sılayı
Ne düğün kalmış, ne Dönenin Halayı
Kültür denen şey, farklı yaşamlardan beslenirdi
Eskiden eskimezdi Türküler
Bir şeyler söylerdi şarkılar
Övünç kaynağı idi farklılıklar
Ya Şimdi,Karcaoğlan olsa ;Sazı susar, kendi uslanırdı
5.0
100% (1)