0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1030
Okunma

Şehrin öte yakasından feryatvari bir ses
" İyilerle mukim ol ! "
Ve cevap verdi ehil adam
Kim istemez ki iyi olmayı
Lakin ne takat bırakıldı kaldı ne de heves
Yaklaştı , gittikçe yaklaştı o ses
Hani nerdeyse sinesinde belirdi
Koşup gelen bir seyyahtı
Kötülerden beri ol diye tembihledi adama
Zira o, insanın kalbî açlığı ve susuzluğudur
İyilerden azap çeken gördün mü
Ha toprakla saltanatında
Ha toprağım bağrında
Adam o esnada yutkundu durdu
Düğümlendi durdu aldığı her nefes
Donuktu adam, donmuştu kalbindeki gözleri
Titrekti dudakları, elleri , dizleri
Ve bir müddet sonra toplayabildi birkaç kelam
Sordu uzak diyarların seyyahına
Terk-i diyar eyledi buralardan iyiler
Ardından gözü yaşlı iyilik de gidiverdi
Çaresiz kalmıştı çünkü
Bir müddet sonra kayboldu onun da ayak izleri
Neden ?
Seyyah öyledir dedi
Küstürmeye gelmez iyiyi de iyiliği de
Hele ki iyilik nazenindir
Karda , boranda, fırtınada durmaz
Kem söze sabredemez
Sığınır bir kuytu köşeye
Ancak sımsıcak sinede yer bulur
Eğer çaresizce
En karanlık mağaralara akar naçar
Susadığında kirli,durgun sularda içer
Çaresizlik elini kolunu bağlar, dedi
Sözüne devam etti seyyah
Kırılan kalbe su misali akmalı
Çünkü sudur hayatın,muhabbetin özü
Zira iyilik kendinden bir şeyler verebilmektir
Ene yerine nahnu diyebilmektir
Ardından ekledi
Git, ara, sor, soruştur kırılan canı
Tükenen vakte hükmetmek elinde değil ki
Gidip küsenin gönlünü almak lazım
Eyvah demeden, inada esir düşmeden
Sevildiğini, özlendiğini anladığında döner,gelir
Her varlığın hâfi bir lisanı var
Öyle ki anlaşılmak için arşınlamalalı
Gönül diliyle konuşmak lazım
Adam başı önünde dinliyordu
Belli etmese de için için inliyordu
Dedim ya diye ekledi seyyah
İstese de bilemez insan ormanın ezgisini
Karmakarışık zanneder bir avuç aklıyla
Kâinatın muazzam dengesini
Yaşarken görür kilitleri birbir açılan yazgısını
Düşün mesela
Kurt koyuna merhameti öğretemez
O şefkate istese de erişemez
Kurt zalim değildir, kendisi kalabildikçe iyidir
Bu kusursuz döngünün işleyişi böyledir
Her şuur bu sırra eremez
Vakit veda vaktiydi
Seyyah uzatıverdi adamın avuçlarına
Birkaç satır karaladığı sayfayı
Ve başka söz etmeden uzaklaşıverdi
" iyilerle mukim ol ! "
Aynı kelamı defalarca nakşetmişti seyyah
Sanki bütün kelamlar tükenmişcesine
Adam; yorgun, sessiz ve şaşkın kalakaldı
Bir müddet kelamdaki esrara daldı
Ve yalnızca şu sözü söyleyebildi
İyisi mi...
5.0
100% (2)