örgütsüz hafıza

leylekler unutur yine uçar koşar
masumiyet atlatan ipi urgan bilmeyen çocuklarda
yağmuru dinlemeye kubbe kurduk

seçimci tavşan

şah mı padişah mı nefeslenen
ücreti hep kısıt kardeşliğin
gece vardiyasına gidenlerin ayakları ne uzun
tanrı artık bir olan değil
nasırlarınızı uzak göğüslere saklayın
sömürülecek avuçların dili

sıfır sıfır matinesi

kadınlar geldi mevsim önceden açtık açık
rüzgarlar siyah saçlardan öksüz
canlı yayım karalandı yazıldı
damla lokma alındı kaderin yudumundan
konuşan çimenler sel doygunu zırhlar gömüt
bunca çıplaklığa utanmadı gök
toprağımıza kucaklaştık ilk
paylaşarak gözlerin berrak suyunu

tül koza

her ölüm gibi doğum da oryantalizm kokar
bir türkü yakılır hemen
metal tınının şarklı ağzına
sana dokunurum tüm dudaklardan bağlantısız
kırlangıç gelir çamur gülümser
içidir susarız tırnaklarımızın uzaklar


0101